Nihan Uçar yazdı: Fizyoterapistler "haddi aştı" mı?

Günümüzde
sağlıklı bireylerden sporculara, doğuştan veya sonradan edinilmiş engellilikten
ileri derece hastalara, multidisipliner yaklaşım gereği tıbbın dahili/cerrahi
her bölümüne, kısacası hayatın tüm alanlarında fizyoterapistlere ihtiyaç
duyulmaktadır. Ancak geçtiğimiz günlerde sağlık bakanının yaptığı talihsiz
açıklamada “fizyoterapistler haddi aşmıştır.”* Peki fizyoterapistlerce durum
nasıl değenlendirilmektedir?

ATAMALAR ÇOK DÜŞÜK

Artan
nüfusla gerek ortopedik gerek nörolojik gerekse diğer şikayetlerle hastanelere,
bilhassa devlet hastanelerine, müracaat eden hastalara tedavi randevuları aylar
sonraya verilmektedir. Hastalar belki de sağlıklarına dönüşleri için en verimli
dönemleri tedavi hizmetlerinden mahrum kalarak geçirmektedirler. Meslek
yasasının, mesleki sınırları net şekilde koymamasının bir sonucu olarak da mezun
ve amiyane tabirle çalışmaya can atan fizyoterapistlerin atamalarının gerçekten
komik  rakamlarla yapılması hasebi ile
fizyoterapistler hastalarına, hastalar tedavilerine ve sağlıklarına
kavuşamamaktadır.

ARTAN FTR BÖLÜMLERİ

Fizyoterapist
sayısının arttığı ve ihtiyaç kalmadığı söylenip ciddi istihdam sorunları
yaşanırken diğer yandan hala neredeyse her üniversiteye fizyoterapi ve
rehabilitasyon bölümü açılmakta, var olan bölümlerin kontenjanları
artırılmaktadır. Daha birkaç yıl öncesine kadar üniversiteye giriş başarı
sıralaması tıp ve diş hekimliği fakültelerini takip ederken, şimdi puanlar
ciddi anlamda düşmüştür. Hatta bazı vakıf üniversitelerinde sıralamaya
bakılmaksızın fizyoterapist olmanın yolu açılmıştır. Bu gelişmeler hastalarını
kimi zaman haftalar kimi zaman aylarca tedaviye alan, onlara fizik tedavi
hizmetini en iyi şekilde vermeye çalışan terapistleri endişelendirmektedir.

OLUMSUZ ŞARTLARDA İSTİHDAM

Yukarda
bahsettiğimiz kontenjanların artıp atamaların azalması sebepleri ile
fizyoterapistler özel sektördeki iş imkanlarını (özel hastaneler,
rehabilitasyon merkezleri, özel eğitim merkezleri…) değerlendirmektedir. Burada
ise onları başka bir sorun beklemektedir; “tüccarlık”. Fizyoterapistler,
girdikleri özel kurumlarda salt iş sahibi olmak ümidi ile yaptıkları işin asla
karşılığı olmayan çok çok düşük meblağlarla çalışmak zorunda bırakılmakta, ara
eleman olarak gösterilmekte, üstlerine bir günde alması neredeyse imkansız
sayıda hasta yazılmakta, üstüne üstlük yatay ve dikey mobbinge maruz
bırakılmaktadırlar.

ÇÖZÜM MESLEK ODASI

Peki yazımızda ele aldığımız/yer veremediğimiz cümle sorunun karşısında ne yapılmalıdır? Çözümde etkin rol oynayacak, fizyoterapistleri tek çatı altında toplayacak, mesnetsiz açıklamalara, “hadsiz” davranışlara mevzi alanı bırakmayacak bir kurum olarak meslek odası ivedilikle kurulmalıdır.

*TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Dr. Şenel Yediyıldız'ın geçtiğimiz haftalarda Altaş TV’de yayınlanan Gündem Özel programında yaptığı açıklama.Konu ile ilgili haber için: