Tabip Odalarında nispi temsil sistemi nasıl olacak?

Hükümet çevrelerinden yapılan açıklamalardan tabip odalarında uygulanan seçim sisteminin değiştirileceği ifade edildi. Her ne kadar Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi’nin yazısında tabip odalarının planlanan yasal değişiklik kapsamında olmadığı ifade edilmiş olsa da bu iddianın doğru olmadığı daha sonra anlaşıldı. Zaten bu konuda Sağlık Bakanlığı içinde bir çalışma grubunun oluşturulduğu ve ilgili kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin bir taslak çalışmasının başladığı söyleniyor.

Peki nispi temsil sistemi nasıl olacak? Daha çok parlamento seçimlerinde uygulanan bu model oda seçimlerine nasıl uyarlanacak?

Nispi temsil sisteminde hekim grupları güçleri yani aldıkları oranında odaların organlarında temsil edilmektedir. Bu sistemde hiçbir oy boşa gitmemektedir. Bu husus özellikle yüksek sayıda delegenin seçildiği illerde daha da önem kazanmaktadır. 

Burada hükümetin yaklaşık 12 yıldır uygulanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda getirilen nispi temsil sistemini emsal alacağı ifade ediliyor. Bu sistemin uygulama esaslarını şu şekilde özetleyebiliriz:

Bu sistemin en önemli özelliği seçimlerde, üyelere bağımsız aday olabilme hakkının yanı sıra grupların listelerinden de aday olabilme hakkının veriliyor olmasıdır. Bu sistemde bir hekim isterse bağımsız olarak isterse bir grubun mensubu olarak oda ve TTB yönetimine aday olabilmektedir. 

Bu sistemde 2 ayrı oy pusulası hazırlanıyor. Birinci oy pusulasında yönetim kurulu, denetim kurulu ve haysiyet divanı için aday olanlar listeleniyor. İkinci oy pusulasında ise genel kurul delegeleri belirleniyor. Bu sistemde seçmen istediği kişiye veya gruba işaretlemek suretiyle oy veriyor. 

Daha sonra seçime katılan grupların ve bağımsız adayların adları alt alta ve aldıkları geçerli oy hizalarına yazılıyor. Grupların oy sayıları, önce bire, sonra ikiye, sonra üçe şeklinde devam edilmek suretiyle, yedekler dahil o kurulun çıkaracağı üye ve Genel Kurul delege sayısına ulaşıncaya kadar bölünüyor. Elde edilen paylar ile bağımsız adayların aldıkları oylar ayrım yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanıyor. Kurul asil ve yedek üyelikleri ile Genel Kurul asil ve yedek temsilcilikleri, gruplara ve bağımsız adaylara rakamların büyüklük sırasına göre tahsis olunuyor. Son kalan üye veya temsilcilik için oyların eşit olması halinde, bunlar arasında ad çekilmek suretiyle tahsis yapılıyor. 

Bunu bir örnek üzerinden şu şekilde gösterebiliriz. Bir odada geçerli 729 oy kullanılmış olsun ve bu odanın yönetim kurulu 7 kişiden meydana gelsin. Bu durumda 7 de yedek üyenin seçilmesi gerekiyor. Bir başka deyişle 14 kişinin seçilmesi söz konusu. Bu durumda her grubun sayısı önce bire, sonra ikiye ve devam ederek en son ondörde bölünecek. Daha sonra büyüklük sırasına göre sandalyeler tahsis edilecek. Diyelim ki bu örnekte, A grubu 224, B grubu 198, C Grubu 167, D grubu 79, E grubu da 61 oy almış olsun. Bu durumda oylar birden ondörde kadar bölünecek ve daha sonra büyükten küçüğe göre sıralanacaktır. Bu durumda yönetimde A grubu 2, B grubu 2, C grubu 2 D grubu da 1 üyelik kazanacaktır. Buna karşılık mevcut sistemde 7 kişilik yönetimin tamamı A grubunun olmaktadır. Yine bu sistemde E grubu yönetime asil üye gönderemese de bir yedek üye ile temsil edilecektir. 

Görüldüğü üzere nispi temsil sisteminde her görüşün yönetime katılması ile daha adil bir yönetim yapısı oluşabilmektedir.

Av. Dr. Erkin Göçmen