Türkiye’de medikal turizmin önemi

Turizm ülkeler için kayda değer bir gelir kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Sağlık turizmi de turizm gelirleri içinde önemli bir paya sahiptir. Bu pay son yıllarda hızlı artış göstermektedir. Uzak olmayan bir zamana kadar turizmi, yeni yerler görmek, doğal güzellikleri keşfetmek, yüzmek vb. faaliyetler olarak değerlendirilmekteydi. Son yıllarda insanlar farklı ülke seyahatlerini sadece sayılan faaliyetleri gerçekleştirmek için değil kendi ülkelerine nazaran daha ucuz ve daha kaliteli sağlık hizmeti alma imkanlarını değerlendirmek için gerçekleştirmektedirler. Bireylerin sağlık problemlerine çözüm sağlamak için yaptıkları bu seyahatler sağlık turizmi olarak değerlendirilir. Sağlık turizm kavramı içinde değerlendirilen bu seyahatler son 10 yıl içinde artış göstermektedir. Tedavi amacıyla yapılan ve pazarı her geçen gün artan sağlık turizmi dünyada 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmıştır. Sektörde kişi başı harcamanın 1900 dolar düzeyinde olduğu ve 10 bin dolar seviyesine kadar yaklaşabileceği ifade edilmektedir. Ortaya çıkan bu değer tüm ülkeler için dikkat edilmesi gereken bir turizm alanı olarak görülmektedir. Sağlık turizm kavramı içinde spa-wellnes turizmi, medikal tedavi, termal turizm, ileri yaş turizmi, engelli turizm gibi farklı turizm alternatiflerini kapsamaktadır. Dünyada sağlık ve farklı alanlardaki gelişmelere bağlı uzayan yaşam sürelerine, artan nüfus, gelişmiş ülkeler başta olmak üzerinde yükselen yaşam standartları gibi nedenler bireylerin sağlıkları ile ilgili ortaya çıkan problemlerin çözümü için seyahat etmektedirler. Son yıllarda kitle iletişim araçları, medya ve internetin etkisi ile farklı ülkelerdeki sağlık hizmet sunumları hakkında bilgilenen bireyler tedavi süreçlerinde ortaya çıkan bekleme sürelerinden kurtulmak ve daha az maliyetle daha kaliteli tedavi almak gibi nedenlerle bulundukları ülkelerden farklı ülkelerde sağlık hizmeti talebinde bulunmaktadırlar.

Sağlık turizm içerisinde en önemli seyahat gerekliliğinden biri de medikal turizmdir. Medikal turizminde kişisel tercihleri etkileyen en önemli etkenler kısa bekleme süreleri ve yaşadıkları ülkelere göre daha düşük maliyetler tercihler açısından en önem taşıyan etmenler olarak sayılmaktadır. Medikal turizm sağlık turizmi içerisinde ön plana çıkan tedavi amaçlı seyahatlerdir. Medikal turizm seyahatleri ile göz, estetik, beyin, KBB, kadın doğum, kalp damar cerrahisi gibi farklı cerrahi alanlarda yapılan operasyonlar hedeflenmektedir. Bu nedenle medikal turizmde hekim ön planda yer almaktadır. Dünyada medikal turizm sağlık, ulaşım, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler medikal turizmin önündeki önemli engelleri kaldırmıştır. Dünyada medikal turizm gelişimi ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bireylerin tedavi masrafları geldikleri ülkeye göre %50-60 hatta %80’e kadar farklılık gösterebilmektedir. Tedavi maliyetlerinin bu derece farklılık göstermesi, ülke değişiminin kolay olması, maliyet, gidilecek ülkedeki yüksek sağlık teknolojisi, kısa bekleme süreleri medikal turizminin gelişmesindeki önemli etkenlerdir. Özellikle kuzey yarım kürede yaşayan bireylerin ihtiyaç duyduğu tedavileri gerçekleştirmeleri için ödemeleri gereken ücretler, güney yarım kürede ödeyecekleri ücretlerden çok daha yüksektir. Hindistan, Singapur ve Tayland gibi ülkeler rakiplerine nazaran daha düşük ücretlerle sağladıkları sağlık hizmetleri yani fiyat avantajı sayesinde sağlık turisti için bu ülkeleri cazip hale getirmiştir. Bunların dışından Panama, Brezilya, Malezya, Kosta Rika medikal turizm alanında önemli ülkeler olarak değerlendirilmektedir. Örnek olarak Amerika’da karaciğer nakli tedavisi 300 bin dolar civarındayken Tayvan’da 90 bin dolara aynı tedavi alınabilmektedir. Benzer şekilde ABD’de 15 bin dolar civarında maliyeti olan tüp bebek tedavisi Türkiye’de 3 bin dolar gibi bir maliyetle yapılabilmektedir.

Türkiye’de sağlık altyapı ve teknolojilerine yapılan yatırımlar, eğitim seviyesi yüksek yetişmiş sağlık profesyonelleri, yüksek kur avantajının sağladığı düşük tedavi maliyetleri ve bulunduğu coğrafi konumu (3saatlik uçuş ile 1 milyardan fazla insana ulaşabilme) sayesinde son 10 yıl içinde medikal turizm alanında önemli bir medikal turizm destinasyonu olarak değerlendirilmesine neden olmuştur. Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi (USHAŞ) tarafından son 10 yılda Türkiye’ye gelen turist sayısı ve medikal turizm gelirlerinin üç kat arttığı ifade edilmiştir. Türkiye’nin sahip olduğu uzmanlaşmış hekim ve sağlık çalışanlarının varlığı, tıp teknolojisi alanında imkânların artması, sağlık hizmetlerinin kaliteli sunumu ve özel sağlık hizmetlerindeki artış gibi faktörler diğer ülkeler ile rekabette öne çıktığı alanlar olarak sayılabilir. Türkiye’nin sahip olduğu sayılan avantajları medikal turizmin önemli merkezlerinden biri haline gelmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Öyle ki Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği’nin (ISAPS) “Global Survey 2020 Raporlarına göre Türkiye, pandemi döneminde dünyada en çok estetik cerrahi yapılan 5 ülkeden biri olduğu raporlanmıştır. USHAŞ, Türkiye’nin 2019 yılında bir milyar dolardan fazla gelir elde edildiğini bildirilmiştir. 2020 yılında pandemi etkisiyle elde edilen gelir düşüş göstermiş olsa da 2021 yılında 642 bin kişiden fazla sağlık turisti ülkemizi ziyaret ederek bir milyar dolardan fazla döviz bırakmıştır.  USHAŞ uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşları sırasıyla; Kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz olarak sıralamıştır.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), medikal tedavi amacıyla Türkiye’ye gelen ortalama bir turistin normal turizm için gelen bir turistten 3 kat daha fazla döviz bıraktığını ifade etmektedir. Medikal turizm pazarının 100 milyar dolarlık büyüklüğe sahip ve her geçen gün büyüyen bir pazar olduğu düşünüldüğünde Türkiye gibi gelişmekte olan ve döviz ihtiyacı olan ülkeler açısından önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Türkiye’nin pazardan daha fazla paya sahip olmasının önündeki en büyük engeller, kişi basına düşen hekim ve sağlık çalışanı sayısındaki yetersizlik, hekim ve sağlık çalışanların özlük haklarında yaşadıkları sorunlardan dolayı yurt dışına çıkma istekleri, sağlık çalışanlarındaki dil sorunu, Sağlık Bakanlığı ve Kültür ve Turizm bakanlığı arasındaki yetersiz iletişim, gibi sorunlar pazardan aldığı payın azalmasına neden olabilir.

 

Tuncay AKAR

Sağlık Yönetimi Bilim Uzmanı

tuncay.akar1@gmail.com