Semih Dikkatli

Yazarın Yazıları

Şimdiye kadar, bilimden anlamayan birçok köşe yazarı akıllı ile “güya hekimler” tarafından ortaya atılan ve yalanlar üzerine kurulmuş aşı ve modern tıp karşıtlığının nedeni ne olabilir?

Dün Ankara’da ortopedi asistanı bir meslektaşımız bıçaklı saldırıya uğradı. Sebebinin önemi yok. Bugüne kadar birçok sebeple meslektaşlarımız öldürüldü, yaralandı, darp edildi, hakarete uğradı. Sürekli sözde kınamalarla geçiştirildi olaylar. “Sağlıkta şiddet engellenecektir” diye koca koca açıklamalar yapılırken “ama”lar cümlelerden hiç eksik olmadı.

Henüz 4 yaşlarındaydım ve ağır bir pnömöni geçiriyordum. Akciğerlerimde yer alan atipik bir görüntü nedeniyle hastalığımın uzun süre tüberküloz olduğu düşünülmüştü. Aylarca Gülhane’de yattım, ateşimin düşmesi için buz dolu küvete konulduğumu hatırlarım. O döneme ait belirgin hatırladığım şeyler var elbette… 

Geçen gün bir tweet okudum. Bu tweette “sağlık çalışanları için şiddete karşıyım ama doktorlar umurumda değil.” minvalinde bir cümle yer alıyordu. Kanım dondu…

Bu yazının temel amacı, filmler ve TV dizilerinde psikoterapi öykülerinin kullanılmasının olumlu ve olumsuz yanlarını ele almaktır. Psikoterapi öykülerinin film yapımcılarına nasıl ilham verdiğini incelerken izleyiciye psikoterapinin dönüştürücü güçleri hakkında sunulan örneklerin niteliklerini incelemektir.

Bazen sizlere ‘Kara Kutu’ diye sunulan şeyler turuncu çıkabilir.

Tarih: 8 Ocak 2003…

Askeri bir doktor öldü…

Tabip Albay İbrahim Onur’un aziz hatırası için…

Bugün sabah, Covid-19 nedeniyle uzun zamandır yoğun bakımda olan bir kardeşimin ölüm haberini aldım. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Askeri Tıp Fakültesi mezunu bir kardeşim…

Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği’nin dün ortaklaşa yaptıkları bir açıklamayı şaşkınlıkla karşıladım. Öncelikle bu açıklamayı sizinle paylaşmak ve bölüm bölüm ele almak isterim:

Bir süredir çoklu baro değişikliğinden sonra ortaya çoklu tabip odaları önerileri çıkarılmıştır. Bu tartışmalar oldukça yersiz olsa da, bu tartışmaların ortaya çıkmasına bizzat Türk Tabipleri Birliği’ni yıllardır yöneten siyasi dil neden olmuştur.

15 Temmuz 2016 tarihinde, FETÖ’cü çete tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan alçak darbe girişiminin temel hedefi, ülkeyi bir iç savaşa sürükleyerek parçalamak, TSK’yı dağıtarak etkisiz hale getirmekti.

İki adam silahlı çatışmada yaralanıyor. Yaralı halde bir acil servise getiriliyor. Biri kurtarılıyor ama birisi ölüyor. Buraya kadar her şey normal sayılabilir.

Henüz minik bir yavru köpek, küçük cins ve 4 aylık… İşte böylesi bir masumiyeti, alçağın biri hem tecavüz ediyor hem kaburgalarını kırıyor ve öldürüyor. Çığlıkları mahalleyi inletiyor ve bu çığlıklara, bu acıya duyarsız kalamayan insanlar polisi arıyor. Polis geldiğinde de acı gerçek buz gibi yüreğimize kazınıyor.

26.06.2020 tarihinde önüme düşen bir video ile âdete sarsıldım. Bu videoda bir genç kadın, bir doktoru öldürüş biçimini, aldığı cezayı, sonra salıverilmesini ballandıra ballandıra anlatırken, güya hukukçu bir medya komiği de onu kahkahalarla dinliyordu.

19 Haziran 2020 tarihinde Kafa Radyo’nun değerli programcılarından Zeki Kayahan COŞKUN’un Matrax isimli programında tıp fakültesi öğrencisi bir kardeşimizin stetoskopu olmadığını ve alacak parasının da olmadığını üzülerek öğrendim. Bunun üzerine ona bir stetoskop hediye etmeye talip oldum.

15 Temmuz 2016 tarihinde, FETÖ’cü çete tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan alçak darbe girişiminin temel hedefi, ülkeyi bir iç savaşa sürükleyerek parçalamak, TSK’yı dağıtarak etkisiz hale getirmekti. Daha bu gecenin ilk anlarından itibaren, yaşananların emir komuta zinciri olmadan gerçekleşen, FETÖ’cü bir girişim olduğunu ve sonunun hayırlı olmayacağını düşünmüştüm.