Özel Hastaneler Yönetmeliği'ndeki değişiklik kimin çıkarına geliyor?

T.C. Sağlık Bakanlığı, daha önce 6 Ekim 2022 tarihinde Özel Hastaneler Yönetmeliğinin Ek 5. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendini değiştirmişti. Yapılan değişiklikle muayenehanelerinde serbest olarak çalışan hekimlerin özel hastanelerde tedavi sunmalarına (pratikte ameliyat veya girişim yapmalarına) hukuki ve fiili birçok engel ve kısıtlama getirilmişti. Konu hekimler arasında yoğun bir tepkiyle karşılanmıştı. Buna istinaden Bakanlık 7 Ocak 2023’te yeni bir değişikliğe gitti. Bu yazıda ilgili değişiklik hukuki boyutlarıyla değerlendirilecektir.

Getirilen yeni düzenlemeye göre özel hastaneler, “ilgili branştaki toplam kadro sayısının üçte birini aşmayacak şekilde muayenehane hekimleriyle sözleşme yapabilecektir”. Burada “ilgili branş” deyimi her bir tıpta uzmanlık alanını ifade etmektedir. Söz gelimi bir özel hastanede A uzmanlık alanında (branşında) 3 uzman hekim kadrosu varsa bu hastane aynı A branşında sadece 1 uzman muayenehane hekimiyle sözleşme yapabilecektir.

Bu düzenleme muayenehane hekimliğinin ölüm fermanıdır. Sözü dolandırmak yararsızdır. Düzenlemenin tek bir maksadı olduğu açıktır. Bu da hekimleri özel hastane kartelleriyle çalışmaya mahkûm bırakarak muayenehane hekimliğini fiilen tasfiye etmektir. Ortaya çıkan bu sonucu salt bir hukuka aykırı düzenleme olarak görmek ise yetersizdir. Sorun çok daha yakıcı ve ciddidir. Zira, dava konusu değişiklik, sağlık ortamında muayenehane hekimleri ile özel hastane kartelleri arasındaki münasebete, karteller lehine ve fakat hekimler aleyhine yapılmış kötü niyetli ve kasıtlı bir müdahaledir. Yürürlüğe konulan bu uygulama, özel hastaneler sektöründe oluşmuş kartel piyasasını tahkim etmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle konuyu salt bir hukuk tartışması çerçevesinde ele almak ve mücadeleyi bu zeminde yürütmek yanlış ve eksik kalacaktır.

Yukarıda ifade edilen görüşlere cevaben yönetmelik değişikliğindeki geçici maddeyi örnek göstererek savunmaya geçenler olabilir. Doğru, Yönetmeliğe konulan geçici maddeye göre, 7 Ocak 2023 tarihinden önce muayenehanesi olan hekimler (sözleşme yapacakları hastanelerin sadece birisi için) yukarıdaki koşuldan muaf olacaklardır. Ancak bu bir aldatmacadır ve bunun çok sayıda sakıncası bulunmaktadır. Bu kural ile sanki sorun çözülmüş gibi bir imaj yaratmak isteyenler ise sadece gerçeği gizleme gayretindedir.

Öncelikle bu sözde muafiyet, hekimlerin serbest çalışma ve sağlık hizmeti sunma hakkının Bakanlığın iki dudağı arasında olduğunu ispat etmektedir. Ayrıca bu muafiyet hekimlere “sadece ‘bir’ özel hastane” ile sözleşme yapma hakkı tanımıştır. Dahası bu tarihten sonra muayenehane açacaklar için böyle bir hak dahi olmayacaktır. Mevcut muayenehanesini taşımak ya da sözleşme yapmak istediği hastaneyi değiştirmek isteyenlerin durumu ise belirsizdir. Keza muayenehanesini kapatanların yeniden açmak istemeleri durumunda karşılaşacağı muamelenin ne olacağı da açıklığa kavuşturulmamıştır. Nihayetinde karşılaşılan manzara şudur: Bakanlık bir sabah uyanıp hekimlerin elinden bir hakkı almakta, bir başka sabah bu hakkı kısmen veriyormuş gibi yapmaktadır. Bu cüretin kaynağının hukuk değil özel hastane kartelleri olduğu açıktır.

Ayrıca sorun halen muayenehanesi olan hekimler bakımından kısmen çözülmüştür (ki öyle değil) diyelim. Peki 7 Ocak 2023 tarihinden sonra muayenehane açacak hekimlerin durumu ne olacak? Açık söyleyelim bu tarihten sonra cerrahi uzmanlık alanlarında muayenehane açmak imkansız hale gelmiştir. Bakanlık hastane kartellerinin menfaati için hekimlerin iç ilişkilerini de dinamitlemiştir. Bu duruma halen muayenehanesi olan hekimler etik olarak da itiraz etmelidir. 7 Ocak’tan sonra kamuda çalışmak istemeyen cerrahlar, mecburen özel hastane kartellerinin kapısına mahkum edilmiştir. Ayrıca hekimlik mesleğinin serbest icrasını ortadan kaldırmayı hedefleyen bu düzenleme hekimleri uzmanlık eğitimi almaktan da caydıracaktır. Kartellerin menfaati için çok sinsi bir oyun oynanmaktadır.

Getirilen bir diğer kandırmaca da “muayenehanesi bulunan 60 yaş üstü hekimlerin, sözleşme yaptığı hastanelerin birinde bu kadro sınırlamasına tabi tutulmayacak” olmalarıdır. Neresinden tutsan elde kalacak bir düzenleme daha… Olayın ve konunun 60 yaş üstü hekimlerle ne alakası var. Mesele serbest çalışma hakkı ise bu konuda 60 yaş altı ve üstü arasında bir ayrım getirmenin mantığı nedir? Daha doğrusu 60 yaş üstü için bu muafiyeti getirerek genç hekimler aleyhine haksız bir durum yaratmakla nasıl bir kamusal yarar amaçlanmaktadır? Bakanlık bunu izah edebilir mi? Altmış yaş altı hekimlerin çalışmasını kısıtlayıp, 60 yaş üstü için sözde avantajlar sağlayarak mı sağlık insan gücünün verimliliğini arttıracaksınız? 

Yürürlüğe giren yeni düzenlemede bir başka garabet daha var. Önce kuralı hatırlayalım: “Sözleşme imzalanan hastanede muayenehaneden gelen hastaya öngörülen müdahalenin yapılamadığı durumlarda hekimin istediği başka bir hastanede bu işlemin yapılması için İl Sağlık Müdürlüğü tarafından vaka bazlı özel izin verilebilir.” Tatbik kabiliyeti olmayan, tamamen göz boyama maksatlı bir hüküm... Şimdi hekim sözleşme yaptığı hastanede hastasını ameliyat edemedi ya da edemeyecek veya olağandışı bir şey yaşandı ya da işler planlandığı gibi yürümedi. Peki bu durumda ne olacak? Bu durumdaki her bir hasta için hekimler Sağlık Müdürlüğünün kapısında “bana bir başka hastanede ameliyat izni verin” diye sıraya mı girecek? Mesela muayenehanesi olan bir el cerrahına gece replantasyon gerektiren bir iş kazası başvurmuş ve hekim de bu vakayı sözleşmesi olan hastaneye yönlendirmiş fakat teknik veya başka bir sorun nedeniyle ameliyat yapılamayacaksa ne olacak? Şimdi bu hekim sabahı bekleyip Sağlık Müdürlüğünden izin mi dilenecek? Böyle bir bakışla sağlık ortamı düzenlenebilir mi?

Özetle, yeni değişiklik halen muayenehanesi olan hekimlerin sorununa kısmi bir çözüm getirmiştir. Şüphesiz getirilen bu kısmi iyileşmeden yararlanmak gerekmektedir. Bununla birlikte bu yönetmeliklere karşı hukuki hak arayışları da devam etmelidir.  Aksi bir durum özel hastane kartellerinin işine gelecektir. Zira yeni düzenlemenin de esasında iler tutar yanı yoktur. Kartel düzeninin menfaatlerine göre dizayn edilmiş bir sağlık ortamına teslim olmak çözüm değildir. Yeni düzenlemenin de mutlaka iptali gerekmektedir. Bilhassa yeni muayenehane açmak isteyenler için bu zorunludur. Neticede artık genç bir hekim muayenehanesinde özel hastaneye hasta yatırarak veya ameliyat yaparak mesleğini icra edecek ise 60 yaşını beklemeye mecburdur. Bu çok büyük bir hukuksuzluktur.