Dünya Tabipler Birliği’ni kim fonluyor

Bu yazımda bir uluslararası kuruluştan ve onun yine uluslararası ilişkilerinden söz edeceğim. Bu kuruluşun adı, Dünya Tabipler Birliği. İngilizcesi ile World Medical Association. Kısa adı WMA.

WMA çatısının altında 114 ülkenin tabipler birliği yer alıyor. Ayrıca bu kuruluşun Dünya Sağlık Örgütü ile de yakın ilişkisi ve birçok projede ortaklığı var.

WMA zaman zaman hekimlerin davranış kurallarının nasıl olması gerektiğine ilişkin etik bildirgeler de yayınlıyor. Bunlar arasında Helsinki Bildirgesi en bilineni. Ayrıca Tokyo, Cenova ve Taipei Bildirgeleri de yine WMA tarafından yayınlandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) de bu uluslararası örgütün üyesi. TTB, açıklamalarında, WMA’daki üyeliğinden iftiharla bahseder.

WMA, faaliyetleri itibari ile diğer küresel NGO’lara benzer. Görüntüde teknik bir örgüttür. Ancak kritik durumlarda küresel güç odaklarının menfaatlerinin gerektirdiği gibi davranır. Öyle ki bir ara  dünyada zor durumdaki hastalar adı altında bir liste yayınlıyordu. Bu listeye göre Türkiye'deki tek zor durumdaki hasta Abdullah Öcalan'dı. Rahmetli gazeteci Deniz Som bu rezilliği açığa çıkarmıştı. Bu tarihte WMA’nın internet sitesinde "collaborator" bölümünde (işbirliği yapılanlar) Türk Tabipleri Birliği’nin adı da yazılmaktaydı.

WMA her ne kadar faaliyetlerini üyelerinin mali katkıları ile finanse ettiğini iddia etse de internet sayfasında açıkladığı kurumsal ortaklarının (corporate partners) niteliği bu iddiasını yalanlıyor. Bu ortakların tamamı tanıdık isimlerden meydana geliyor: Bayer AG, Eli Lilly and Company, GlaxoSmithKline, Pfizer, Inc... Hepsi çokuluslu ilaç şirketi. Aralarında Afrika'da çocuklar üzerinde ilaç deneyi yaptıran Pfizer bile var. 

Görüldüğü üzere, Dünya hekimliğinin sözcülüğünü yapan bu örgüt hiç de bağımsız bir hekim meslek birliği değil. Nitekim WMA bizzat çokuluslu ilaç şirketleri tarafından fonlandığını kendi internet sitesinde itiraf ediyor.

Bilim, etik ve diğer hekimlik değerlerinin nasıl pazarlandığını anlamak için WMA çok iyi bir örnek teşkil ediyor. İlaç şirketlerinin fonladığı bir hekim örgütünün bağımsızlık iddiası olabilir mi? Olsa da buna kim inanır.

Bu durum da gösteriyor ki  sağlık sektöründe kapılar ilaç tekelleri tarafından tutulmuştur.  Hekimlerin meslek etiği kuralları bile küresel ilaç tekellerinin beslemesi örgütler tarafından belirlenmektedir.

Bunun adı küresel mafya düzenidir. Bu düzende devasa ilaç tekelleri hekim örgütlerini sponsorluk adı altında satın almakta, daha sonra bu örgütler üzerinden insan sağlığını bir ticari meta hâline getirerek sömürü ağını genişletmektedir. Tablonun dehşet verici olduğu ortada.

Fakat umutsuzluğa yer yer yok. İnsanlığın varlığı için en büyük tehdit haline gelen bu sistemin ecel saati geldi. Büyük insanlık kendi çözümünü buluyor.

Emperyalizm bütün kültürel, bilimsel, ekonomik ve mali kurumlarıyla yerle yeksan, büyük Atatürk'ün deyimiyle,"mahv ve nabut" oluyor. Dünyanın yaşadığı büyük çalkantı da aslında bunun işareti.

Türkiye, bu büyük gelecekte çok parlak bir konum elde edecektir. Bundan kuşku duymuyorum.

 

Etiketler
Dünya Tabipler Birliği
WMA