Tarihin akışını değiştiren beş salgın

Coronavirüsü salgını dünya çapında milyonlarca insanın yaşam şeklini önemli ölçüde değiştiriyor ve bu değişimlerin çoğu kalıcı olacak. Tarih boyunca hastalıkların, hanedanlıkların çöküşlerinden sömürgeciliğin artışına ve hatta iklimin soğumasına kadar uzun süreli büyük etkileri oldu...

14. YÜZYIL VEBASI VE BATI AVRUPA’NIN YÜKSELİŞİ

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2479","attributes":{"class":"media-image wp-image-11124","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

1350’lerde Avrupa’yı vuran veba, nüfusun yüzde 3’ünü öldüren çok büyük bir salgındı. Ancak milyonlarca insanın ölümü sonrası, salgından etkilenen ülkeler büyük bir hızla büyüdü ve bugün dünyanın en zengin ülkeleri haline geldi.

Yüksek oranda insanın ölümüne
sebep olduğu düşünülen hıyarcıklı veba (bubonik veba)
çoğunlukla köylülerin hayatına mal oldu. Bu da toprak
sahiplerinin işgücü sıkıntısı yaşamasına yol açtı. Geride
kalan sağlıklı tarım işçileri, daha fazla pazarlık gücüne
sahip oldu.

Yani işçilerin, toprak sahiplerinin
borçlarını ödemek adına çalıştırıldığı eski feodal
sistem parçalanmaya başladı. Bu parçalanma Batı Avrupa’yı
daha modern, ticaret odaklı ve nakit bazlı bir sisteme itti.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2480","attributes":{"class":"media-image wp-image-11125","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

İşlerini yaptırmak için insanları
çalıştırmak daha pahalı hale geldiğinden, iş sahipleri
işçilerin yerine geçecek iş gücü tasarruflu teknolojilere
yatırım yapmaya başladı. Sanayileşmenin, insanın yerini
makinelerin almasının önü böylece açılmış oldu. Bu sebeple
salgının Avrupa emperyalizmini cesaretlendiği görüşü hâkim.

Deniz yolculukları ve keşifler o
döneme kadar son derecede tehlikeli görülmüştü. Ancak vebanın
neden olduğu yüksek ölüm oranları, insanları salgından kaçmak
için uzun deniz yolculuklarına çıkmaya daha istekli hale getirdi.
Bu da Avrupa sömürgeciliğinin yayılmasına yardımcı oldu.

Ekonomiyi modernize etmenin,
teknolojiye yatırım yapmanın ve dışa açılmayı teşvik etmenin
etkisiyle Batı Avrupa, zaman içinde dünyadaki en güçlü
bölgelerden biri oldu.

AMERİKA’DAKİ ÇİÇEK HASTALIĞI ÖLÜMLERİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Amerika kıtasının 15. yüzyılda
sömürge haline getirilmesi pek çok insanın ölümüyle sonuçlanıp
dünyanın iklimini değiştirmiş olabilir.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2481","attributes":{"class":"media-image wp-image-11126","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

University College London’daki bilim
insanlarının yaptığı araştırma, yalnızca o yüzyıl içinde,
o dönem dünya nüfusunun yüzde 10’una denk gelen bölge
nüfusunun 60 milyondan 5-6 milyona düştüğünü gördü. Bu
ölümlerin çoğuna, sömürgeciler tarafından getirilen
hastalıklar neden oldu.
Çiçek hastalığı aralarında en fazla
can kaybına yol açan etkendi. Diğer ölümcül hastalıklar
arasında ise hıyarcıklı veba (bubonik veba), sıtma, humma ve
kolera vardı. Bunların bölgedeki yıkıcı etkisinin yanı sıra
tüm dünyada da bazı sonuçları oldu.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2482","attributes":{"class":"media-image wp-image-11127","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Hayatta kalan az sayıda insan, elde
kalan arazileri yeterince işleyemediği için çok büyük alanlar
ormana veya çayıra dönüştü. Tahmini 560 bin kilometre kare
alan, yani neredeyse Kenya büyüklüğünde bir yer bu yönde
değişti. Bitki ve ağaçlardaki bu muazzam büyüme, karbondioksit
seviyesinde azalma sağlayıp dünyanın geniş bölgelerinde
sıcaklığın düşmesine sebep oldu.

Bilim insanları, volkanik patlamalar
ve güneş aktivitelerinin azalmasıyla beraber bu olayın da,
dünyanın pek çok yerinde sıcaklığın düştüğü ”Küçük
Buz Çağı” adı verilen dönemin başlamasına neden olduğuna
inanıyor.

İronik olan ise, bu olaydan en çok
etkilenen alanlardan biri, düşük oranda mahsul ve kıtlıklarla
mücadele eden Avrupa’ydı.

SARI HUMMA VE HAİTİ’NİN FRANSA’YA BAŞKALDIRISI

Haiti’de meydana gelen bir salgın,
Fransa’nın Kuzey Amerika’dan çıkmasına yardımcı oldu. Bunu
da ABD’nin kıtada büyümesi ve hızla güçlenmesi izledi.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2483","attributes":{"class":"media-image wp-image-11128","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

1801’de Avrupalı sömürge güçlerine
karşı çıkan bazı isyanların ardından, Fransa’nın
işbirliğiyle Haiti’yi Toussaint Louverture yönetti. Ancak
Fransız lider Napoleon Bonaparte kendisini hayat boyu yönetici
olarak açıklayınca, adanın da tüm kontrolünü ele geçirmek
için on binlerce askeri Haiti’ye yolladı.

Savaş meydanında oldukça
başarılılardı. Ancak sarı hummanın etkisi savaşın seyrini
değiştirdi. Salgın sebebiyle Fransa’dan gelen yaklaşık 50 bin
asker, subay, doktor ve denizcinin öldüğüne ve sadece 3000
kişinin Fransa’ya geri dönebildiğine inanılıyor.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2484","attributes":{"class":"media-image wp-image-11129","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Afrika kökenli hastalığa Avrupalı
güçlerin hiçbir doğal bağışıklıkları yoktu. Askeri güçleri
bozguna uğrayan ve demoralize olan Napolyon, sadece Haiti’yi terk
etmedi; Fransa’nın Kuzey Amerika’daki tüm hedeflerinden de
vazgeçti.

Askeri güçlerinin Haiti’deki isyanı
durdurmak için başlattığı ancak başarısız olan operasyondan
sadece 2 yıl sonra Fransa lideri 2 milyon kilometre kareden daha
büyük bir araziyi (‘Louisiana Alışverişi’ olarak da
biliniyor) ABD yönetimine satıp, genç ülkenin boyutunu ikiye
katladı.

AFRİKA SIĞIR VEBASI VE SÖMÜRGE YAYILMASI

Hayvanları öldüren bir hastalık da,
Avrupa’nın Afrika’yı sömürgeleştirmesini hızlandırdı.
1888-1897 yılları arasında sığır vebası virüsü (rinderpest),
Afrika’nın sığırlarının yüzde 90’ını öldürüp Afrika
Boynuzu, Batı Afrika ve Güneybatı Afrika bölgelerindeki
toplulukları harap etti.

Büyük baş hayvanların yitirilmesi
açlığa, toplumda bir çöküşe ve sığınmacıların salgından
etkilenen bölgelerden kaçmalarına yol açtı. Mahsul yetişen
yerler de etkilendi. İnsanların birçoğu toprağı sürmek için
öküze güvendiğinden ekin yetiştirme alanları da etkilendi.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2485","attributes":{"class":"media-image wp-image-11130","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Hastalığın neden olduğu kaos,
Avrupa ülkelerinin 19. yüzyılın sonlarında Afrika’nın büyük
alanlarını sömürgeleştirmesini kolaylaştırdı.

Planları sığır vebası salgını
başlamadan sadece birkaç yıl önce başlamıştı. 1884-1885’te
Berlin’deki bir konferansta, aralarında Birleşik Krallık,
Fransa, Almanya, Portekiz, Belçika ve İtalya’nın da olduğu
Avrupa’dan 14 ülke, Afrika üzerindeki emellerini görüştü.
Planlar bu konferansın sonrasında resmileşti.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2486","attributes":{"class":"media-image wp-image-11131","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Bu planlar kıtada çok büyük bir
etki yarattı. 1870’lerde Afrika’nın yalnızca yüzde 10’u
Avrupa kontrolü altındayken 1900’lere gelindiğinde bu oran yüzde
90’a çıkmıştı. Haksız toprak alımı, sığır vebası
salgınından oluşan kaos ile desteklendi.

İtalya, nüfusun neredeyse üçte
birini öldüren Etiyopya’daki kıtlık nedeniyle başka bir Afrika
ülkesi olan Eritre’ye 1890’ların başında yola çıktı.

VEBA VE ÇİN’DEKİ MİNG HANEDANLIĞI’NIN DÜŞÜŞÜ

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2487","attributes":{"class":"media-image wp-image-11132","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Ming Hanedanlığı, Doğu Asya’nın
geniş kısmında büyük bir siyasi ve kültürel etki kullanarak
Çin’i neredeyse 300 yıl boyunca yönetti. Ama bu yönetim,
korkunç bir salgın hastalık sonrası son buldu. Salgın, Çin’in
kuzeyine 164 yılında, muazzam can kayıplarıyla birlikte geldi.
Bazı bölgelerde nüfusun yüzde 20’si, bazılarında yüzde 40’ı
öldü. Veba, kıtlık ve çekirgelerle aynı zamanda ortaya çıktı.

Tarlalarda mahsul bulamayan insanların
yiyecekleri yoktu ve bazıları salgın kurbanlarının cansız
bedenlerini yemeye başladı. Kriz büyük olasılıkla hıyarcıklı
veba (bubonik veba) ve sıtmanın bir birleşimiydi. Kuzeyden gelip
hanedanlığı tahtından edecek olan istilacılar tarafından
getirilmiş olabilir.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2488","attributes":{"class":"media-image wp-image-11133","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

Kaosla artan haydut saldırılarını,
Ming Hanedanlığı’nın yerine geçip yüzyıllar boyu sürecek
kendi imparatorluklarını kuran Qing Hanedanlığı’nın istilası
takip etti.

[[{"type":"media","view_mode":"media_large","fid":"2489","attributes":{"class":"media-image wp-image-11134","typeof":"foaf:Image","style":"","alt":""}}]]

O ara hasta olan Ming liderinin karşı
karşıya kaldığı, aralarında yolsuzluk ve kıtlığın da
bulunduğu pek çok sorun vardı ancak ülke çapında yayılan
ölümcül salgın hastalık, yönetimlerinin çok daha hızlı
şekilde son bulmasına yol açtı.

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.