
Aile Hekimliği sistemine 2005 Yılında Düzce’de pilot uygulama
ile başlamış ve 2010 yılı itibari ile tüm Türkiye’de aktif uygulamaya
geçilmiştir. Daha önce Sağlık Ocağı sisteminde bakılan geniş bölgeler
sınırlandırılmış, bir Aile Hekimi ve bir Aile Sağlığı Çalışanından oluşan Aile
Hekimliği birimleri oluşturulmuş, bu birimlerin hizmet vereceği kurumlar Aile
Sağlığı Merkezleri olarak adlandırılmıştır.
Herkesin bir Aile Hekimi olması ve kaliteli sağlık
hizmetlerine, hızla ulaşması planlanmıştır. Geçen 15 yıl içinde Aile Hekimliği uygulamasında sürekli yapılan
yönetmelik değişiklikleri, yükselen beklenti ve eklenen görevlerle amaçtan
uzaklaşılmış, koruyucu hekimliğin önemi unutulmuş ve artık bir duraklama süreci başlamıştır. Büyük
vaatler ve umutlarla başlanan bu
sistemde yaşanan sorunların temel nedeni sürekli artan bu görevlerin koruyucu
hekimlikten uzaklaşması, etkinlik ve uygulanabilirlik açısından sahada
uygulayıcı olan bizlerin fikirlerinin alınmaması ve popülist yaklaşımla
planlanan uygulamalardır.
Görev tanımları ve mevzuatların sınırları tam belirlenmeden,
sahada uygulayıcı olan bizlerle beraber, bilimsel ve uygulanabilir algoritmalar
oluşturulmadan yapılan bu düzenlemeler çoğu zaman iş yükü artışına neden
olmakta hatta uygulama zorlukları görüldükçe yeni düzenlemeler yapılmakta bu da
bir kısır döngü haline gelmektedir. Hatta yapıldığı söylenen düzenlemeler yoruma
açık olmakta çoğu zaman iller arasında bile uygulama farklarına neden
olmaktadır.
AHEF (Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu) zamanla yaşanan
bu sorunlar karşısında Aile Hekimlerinin sözcüsü olmak, hukuki haklarımızı
korumak, yenilik ve gelişmeleri paylaşmak, Ülke genelinde ortak hareketi
sağlamak amacıyla kurulmuş bir Federasyondur. Kendi illeri içinde yaşanan
sorunlara çözüm üreten 70 güçlü il derneğinin üyeliği ile tüm aile hekimliğini
temsil eden etkin bir federasyondur. Aile
Hekimleri olarak görevimizi en iyi şekilde yapmak isterken özlük haklarımız, mali
kayıplarımız için çalışmalar yapmaktayız. Bir yandan da artan ve hiçbir önlem
alınmayan ‘’sağlık çalışanına şiddet’’
neticesiyle en önemlisi can korkusu yaşamaktayız. Hasta memnuniyeti isterken
unutulan, çalışan memnuniyetini bir kere daha hatırlatmak amaçlarımız
arasındadır. Aile Hekimleri görevini tıbbi eğitime, etiğe, kanunlara uygun
şekilde ve öz veri ile yapmaya devam ediyor
ve edecektir. Yöneticilerimizin daha iyiye ulaşmak için gösterilen bu çabayı görmesi ve yapılacak her düzenlemede
bizlerin önerilerini de değerlendirmesi öncelikli talebimizdir.
SÖZLEŞME YENİLENMESİ FESİH YETKİSİ
Süresi 2 mali yıl olan sözleşmelerimizin yenilenmesi ile
ilgili sorunlar hala giderilmemiştir. Çalışanın aksi yönde talebi olmadığı
sürece sözleşme dönem sonunda kendiliğinden yenilenmeli, idarenin tek taraflı sözleşme yenilememesi bir tehdit unsuru olmamalıdır. Sözleşme
feshine sadece Bakanlık yetkili olmalıdır. Sözleşme fesihleri YARGI KARARI
OLMADAN yapılamamalı. Federasyon ve Sağlık bakanlığı yetkilileri ortak bir
konsensüs ile daha iyi bir hekimliğinin belirlenmesi ve daha iyi şartlarda
çalışma esası olan bir sözleşme
hazırlaması ve bu standart sözleşmenin imzalanması talebimizdir.
AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANI İHTİYACI
Aile Hekimliği Birimi tanımında bir doktor ve bir Aile
Sağlığı Çalışanından oluşur denmektedir. Son zamanlarda %10-20 Aile Hekimliği
Biriminde ASÇ olmadan hizmet verilmektedir. Son yapılan PDC düzenlemesinden
sonra kamudan Aile Hekimliğine geçişler daha zorlaştırılmıştır. Aile Sağlığı Çalışanları
Maaşların çok düşük seviyelerde kalması nedeniyle Sıfır nüfusla başlayan veya
düşük nüfuslu Birimlerde çalışmak istememektedir. Bu durumda hem hekimin iş
yükü çok daha fazla artmakta, hem de verilmek istenen hizmet kalitesi azalmaktadır.
Valiliklerin kamu dışı çalışan istihdam yetkilerini kullanması ve 3 ay
boyunca ASÇ ile sözleşme yapılamayan Aile Hekimliği birimleri kadroları için
Valilikten kamu dışı ASÇ ile sözleşme yapılması yetkisi kullanması
sağlanmalıdır.
Bu sağlanamıyorsa Aile Hekimine kamu dışından ASÇ ile
sözleşme yapma yetkisi verilmeli, çalıştırılacak olan kamu dışı ASÇ için Aile
Hekimlerine ek ödenek verilmelidir. Bu şekilde sözleşme yapılacak ASÇ için
verilecek ek ödenek miktarı diğer kamudan sözleşmeli ASÇ ile aynı oranlarda
olmalıdır.
PERFORMANS
Negatif performans kaldırılmalıdır.
Aşı ve İzlemler için kişilere sorumluluk verilmelidir.
Kişilere yönelik; kamu spotu, özendirme ile sağlık okur-
yazarlığı arttırılmalı, SGK üzerinden yaptırımlar (izlem, aşı gibi koruyucu
hekimlik uygulamaları yaptırma şartı vb gibi) düzenlenmelidir.
Kaymakamlıklardan verilen sosyal yardımların devamlılığı aşı, izlem ya da
taramaların yaptırılması şartına bağlanmalıdır. Aşı ve izlemlerini
yaptırmayanlara cezai işlem uygulanmalıdır. Hiçbir Aile Hekiminden performans
adı altında kesinti yapılmamalıdır.
Aile Hekimleri zaten aşı ve izlemleri performans beklentisi
olmadan da yapmaktadır. Örneğin Topuk kanı taramalarında performans olmadığı
halde taramalar yüksek oranda gerçekleşmektedir. Erişkin aşılamaları oranları
artmaktadır.
Zaman zaman aşı ve izlemlerde kişilere ulaşım sorunları
yaşanmaktadır. Zaten kayıtları esnasında mutlaka aşı ve izlemler hakkında
bilgilendirmeler yapılmasına rağmen sonrasında kişileri ASM ye tekrar tekrar
çağırmak gerekmektedir. Yapılması beklenen her işlem için kişilerin evine giderek ASM ye
çağırmak ya da o bölgeden ayrıldığını tespit etmek Aile Hekimlerinin görevi
olmamalıdır. Telefon, sms veya ptt tebligatı yoluyla kişilere yapılan ihbar
yeterli sayılmalıdır. Kişilere ulaşılamadığı için yapılamayan işlemler için hekime
sorumluluk yüklenmemelidir.
YILLIK İZİNLER
Her Aile hekiminin ve Aile Sağlığı Çalışanının yıllık 30 gün
ücretli izin hakkı olmalıdır. Vekletle kullanılan izin ücretli izin değildir,
mevcut uygulamada tek birimli Aile hekimlerinde yıl içinde toplam 7 gün olarak
ücretli izin hakkı vardır. Bu hak yılda 30 gün olmak üzere tüm Aile Hekimleri
ve Aile Sağlığı çalışanlarına tanınmalıdır. Yıllık izin kullanandan herhangi
bir kesinti yapılması ücretli yıllık izin tanımına uymamaktadır. İzinli hekim
ya da AŞÇ yerine görevlendirme yapıldığında da görevlendirilen kişiye tıpkı
hizmet içi eğitim görevlendirmelerinde olduğu gibi vekalet ücreti ödenmelidir
ASM KİRALARI
Sanal ASM tanımı kalkmalı yeni yapılacak tüm ASM binaları,
mümkünse Bakanlık tarafından yaptırılan değil ise belediye ve ya diğer kurumlar
tarafından yapılan ancak kirası uygun şekilde planlanan binalar olmalıdır. Standart
ASM planları çeşitli ihtiyaçlara göre olmalı, bunlar coğrafi konuma ve gerçek
ihtiyaca uygun şekilde, bölgede kişilerin ulaşımı en uygun şekilde planlanarak
konumlandırılmalıdır. Şimdiye kadar planlanmış ve yerleşim işlemi yapılmış olan
Sanal ASM kiraları; ortalama ASM kiraları tespit edilip aradaki fark müdürlükler
tarafından karşılanmalıdır.
ADLİ VE DEFİN NÖBETLERİ, ATS NÖBETLERİ
Adli ve defin nöbetlerinde gönüllük esası olmalıdır. İcap
ücreti dışında bilirkişi ücreti alınmalıdır. ATS nöbetleri kaldırılmalıdır.
Devamı isteniyorsa icap nöbeti bedeli ödenmelidir.
E-NABIZ
E-nabızdan Aile Hekimi değişikliğinde mutlaka Aile Hekiminin de
onayı alınmalıdır. Kişinin beyan adresi, telefon numarası olmadan e-nabız
başvurusu tamamlanamamalıdır.18 Yaş altı kişiler tek başına E- nabız üzerinden
hekim değişimi yapamamalıdır. Kişi e-nabız başvurusundan itibaren 1 hafta
içinde Aile Hekimine şahsen başvurmalı ve tüm bilgilerin tamamlandığı, Aile
Hekiminin kaydı onayladığı bilgisi olmadan kayıt kesinleşmemelidir. Aile
Hekimi, Kayıtlı kişilerin E- Nabız bilgilerine eksiksiz olarak ulaşabilmelidir.
Hiç bir tanı, muayene, tahlil, tetkik, ilaç ya da yapılan işlem bilgisini Aile
Hekiminin görmesi engellenmemelidir.
REÇETE KISITLAMALARI
Aile Hekimlerinin ilaç reçete kısıtlamaları kaldırılmalıdır.
Gebe izlemler de düşünüldüğünde bir kişiyi doğum öncesinden ölüme kadar takip
eden tek hekim grubunun ilaç kısıtlamaları tekrar gözden geçirilmelidir.
MALİ HAK KAYIPLARI
Hem Maaş hem de cari giderlerde 2010'dan bu yana TÜFE artış
oranına göre yaşanan kayıplar telafi edilmelidir. Ödeme katsayıları tekrar
gözden geçirilmeli, planlama için
kullanılan pozitif performans söylemleri uygulamaya alınmamalıdır. Aile
Hekimine kayıtlı nüfus sayıları düşürülürken ödeme kayıplarının telafisi dah
çok performans şartına bağlanmamalıdır.
ASM GİDER ÖDENEĞİ KATSAYILARI.
Cari giderler olarak adlandırılan Asm gider ödenekleri , Asm fizik ve teknik şartlarının devamını
sağlamak üzere tahsis edilen harcama kalemi olması nedeni ile ödemesi PEŞİN
olarak yapılmalıdır.
Cari giderde yaşanan kayıplar da göz önüne alınarak; sınıflı
ve sınıfsız birimlerde ayrıca katsayılar güncellenmelidir.
Cari gider ödeneği sınıfsız aile sağlığı birimleri için tavan
ücretin %60’ının (Mevcut hali %50) Türkiye İstatistik Kurumu tarafından
yayınlanan illerin satın alma gücü paritesi puanı ile çarpımı sonucuna göre
bulunacak tutarda ödeme yapılmalıdır.. Sınıfsız birime ödenecek tutara ek
olarak, her ay Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin ek (1)’inde belirlenen
aile hekimliği birimleri gruplandırmasına göre yapılan ödemelerde tavan ücretin oranları tekrar gözden
geçirilmelidir.
Her ASM de (1,2 ve 3 birimli ASMlerde de)en az 1kişi tam gün
temizlik personeli olarak çalıştırılmalıdır. Asgari ücret artışı nedeniyle, bunun
için gerekli olan fazladan ödemeler cari gidere ek olarak verilmelidir.
AŞI KARARSIZLIĞI
Toplum ve birey Sağlığı açısından tehlikeli boyutlara
ulaşmaya başlayan aşı reddi için tutanak tutup İlçe Sağlık Müdürlükleri’ne
bildirim yapılmalı, bu kişilerle bu konuda eğitimli personel görüşmeli ve
toplum ve birey Sağlığı hakkında ayrıntılı bilgilendirme yapmalıdır. Ana
hedefimiz tam aşılı bebek ve çocuklar olmalı ve Aşılama zorunlu hale
getirilmelidir.
Bağışıklama danışma kurulunda Aile Hekimlerinden bir temsilci
olmalıdır. Uygulayıcı olarak bizlerin fikirleri mutlaka alınmalıdır.
SAĞLIKTA ŞİDDET:
Artık dayanılmaz boyuta gelen şiddet sorunu bir an önce
toplumsal, kültürel ve hukuki boyutları da göz önüne alınarak çözüm yolu
bulunmalıdır. Ucu açık mevzuatlar olmamalı, işlenen her şiddet suçu mutlaka
cezalandırılmalıdır. Asılsız şikayette bulunan kişi mutlaka ceza almalıdır.
İsimsiz ve şikayetçinin imzası olmayan dilekçeler ya da ihbarlar kabul
edilmemelidir. Sağlık çalışanını koruyacak özel ceza yasası çıkarılmalıdır.
Düzenlemeler yapılana kadar mevcut cezalar en üst düzeyde uygulanmalıdır. Suçun
Tekrarı halinde ceza oranları artmalıdır.
Beyaz kod uygulaması amaca uygun olarak yeniden
düzenlenmelidir. Gerçeği yansıtmayan şikayetleri yaptığı belirlenen kişiler de
ceza kapsamına alınmalıdır. Tehdit ve hakarete mutlaka cezai yaptırımlar
uygulanmalıdır. Sosyal medya üzerinden işlenen tehdit, hakaret, hedef gösterme,
yalan ve yanlı yayın ve yorumlar şikayete gerek kalmaksızın cezai yaptırım
uygulanmalıdır. RTÜK tarafından, yapılan yayınlar takip edilerek, sağlık
çalışanını aşağılayıcı davranış ve ifadeler, hakaret, tehdit ve şiddet cezai
yaptırım uygulanmalıdır.
SAĞLIK RAPORLARI
Mevzuatı tanımlanmamış hiç bir sağlık raporu kabul edilemez.
Birinci basamak Hi̇zmetleri̇ içinde sağlık raporu tanımları yeniden
değerlendirilmelidir. Sağlık raporunun gerekliliği de tekrar gözden geçilmelidir. Pek çok kurum
amacı belli olmayan sağlık raporu taleplerinde bulunmaktadır. Mevzuat içinde birinci basamakta yapılması
mümkün olmayan işlemler olan sağlık raporlarında sevk kaçınılmazdır. Sevk edilen
2. ve 3. basamaklarla koordinasyon sağlanmalıdır. Sağlık raporu talebe binaen
yapılan işlemdir ya tüm basamaklarda da ücretsiz olmalı ya da Aile Hekiminin
vereceği mevzuatı düzenlenmiş ve tanımlanmış raporlar da ücrete tabii
olmalıdır.
184 SABİM HATTI
Halkımız sağlığı hakkında doğru bilgilendirilmeli, 184 SABİM hattı gerçek amacı dışında kullanılmamalıdır. Bu hatta görevli kişiler ayrı bir eğitimden geçmeli ve doğru bilgilendirmeler yapılmalıdır. Amacı dışında kullanılan bu hat yeniden düzenlenmeyecekse kapatılmalıdır.
Dr.Özlem Sezen
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı