Grip aşısı

Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Belirtileri genellikle virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri), titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları ve şiddetli halsizlik gibi belirtilerden biri ya da birkaçı görülebilir. Çocuklarda bu belirtilere ek olarak kusma ve diyare eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken bir başka ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir. Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1- 2 haftaya kadar da uzayabilir.

Bulaş temel olarak hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından solunum yoluyla alınmasıyla bulaşmaktadır. Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu etrafa influenza virüsü içeren milyonlarca damlacık dağılır. Bu damlacıkların enfekte bireylerin 100 - 180 cm (1-2 metre) uzağına kadar yayılabildiği gösterilmiştir. Az da olsa, bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir.  Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.

Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde başlanan tedavinin daha etkili olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve aksırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille, mendil yok ise kolun iç yüzü ile kapatmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir.

Mevsimsel grip hastalığının en önemli etkenlerinden biri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. İnsanlarda hastalık oluşturan influenza virüslerinin neredeyse tamamı influenza A ve influenza B alt tiplerine aittir. Yıllar içerisinde toplumda sık görülen influenza virüsleri sürekli değişmekte, bir önceki yıl görülen virüsten oldukça farklı virüsler sonraki yıllarda insanları hastalandırabilmektedir. Bu durum neden her yıl grip olabildiğimizi net bir şekilde açıklamaktadır.

Hastalıktan korunmada en etkili yöntemin grip aşısı olduğu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından her yıl vurgulanmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandırılan virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşı içerisine dahil edilmekte ve her yıl aşı yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır. Aşılar içerisinde influenza A ve influenza B alt tiplerine ait suşlar yer almaktadır. Hazırlanan aşı ile dolaşımda saptanan virüslerle antijenik benzerlik varsa aşı %50-80 korunma sağlayabilir. Sağlıklı erişkinlerde aşı ile sağlanan koruyucu antikor düzeyi influenza A için %80’in üzerinde bildirilmiştir. Yaşlılarda koruyuculuk daha düşük olmakla birlikte komplikasyonları ve ölümleri azalttığı bilimsel yayınlarla gösterilmiştir.

Grip sezonu öncesinde ve grip sezonu süresince özellikle hastalığın ağır seyrettiği ve hatta ölümlerin görülebildiği risk grubundaki kişilerin grip aşısı yaptırmaları önerilmektedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından hekim reçetesi ile grip aşıları risk grubundaki kişilere her yıl tüm sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapılmaktadır.

Grip nedeniyle ciddi hastalık riski taşıyan belirli gruplar mevcuttur ve bu gruplar için korunma büyük önem taşır. Bu sebeple, 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişilerin bu durumlarını belgelendirmeleri halinde sağlık raporu aranmaksızın; gebeler, astım dahil kronik akciğer ve kalp-damar sistemi hastalığı olan erişkin ve çocuklar, şeker hastalığı dahil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kan hastalığı veya bağışıklık sistemi baskılanmış olan erişkin ve çocuklar ile 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuk ve gençlerin hastalıklarını belirten sağlık raporuna dayanılarak, hekim tarafından reçete edildiğinde, yılda bir defaya mahsus olmak üzere grip aşısı bedelleri, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında karşılanmaktadır. Bu kişiler hekime başvurarak reçete ile eczanelerden aşılarını alabilirler. Diğer önemli bir risk grubu da sağlık çalışanlarıdır. Sağlık çalışanları, hem kendileri birçok hastayla karşılaştıkları için risk altındadırlar, hem de kendileri hasta olduklarında başka insanlara hastalık bulaştırma riski taşırlar. Sağlık çalışanları için Sağlık Bakanlığımız tarafından her yıl grip aşısı temin edilmekte ve ücretsiz uygulanması yapılmaktadır.

 Aşı yalnızca yapıldığı grip sezonu için etkili olmaktadır. Bu nedenle; eskiden geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için her yıl grip aşısı yaptırılmalıdır. Aşının koruyucu etkisi, aşı yapıldıktan iki hafta sonra başlayacağı için aşının en uygun zamanı, gribin sık görülmeye başladığı dönemden hemen öncesidir. Ekim ve Kasım ayları grip aşısının yapılma zamanı olarak tercih edilmelidir. Aşılanmayanlar kişiler ise mart ayının sonuna kadar aşılanabilir. Aşının koruyuculuğu yaklaşık 6-8 ay sürer.

Grip aşısı 6 aylıktan küçük çocuklara, hamileliğinin ilk 3 ayının içinde bulunanlara ve ciddi yumurta alerjisi ya da aşı içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı ciddi alerji öyküsü olanlara, daha önce herhangi bir mevsimsel influenza aşısı ile ciddi (hayatı tehdit eden) alerji öyküsü olanlara uygulanmamalıdır.

COVID-19 pandemisi geçtiğimiz yıl grip bulaşmasını engellediğinden, yakın zamanda enfekte olmuş çok fazla insan bulunmuyor. Bu nedenle, normalden daha yüksek düzeyde bir duyarlılıkla grip mevsimine giriyor olma ihtimalimiz yüksek. Bu sebeple 2021-2022 grip mevsiminde aşılamada çok daha büyük önem arz ediyor.

Kuzey yarım kürede 26 Şubat 2021tarihinde DSÖ tarafından açıklanan 2021-2022 grip mevsiminde önerilen grip aşısı içerikleri ise şu şekilde;

Dörtlü (quadrivalan) aşı içeriği;

  • Yumurta tabanlı aşı içeriği;

 - A/Victoria/2570/2019 (H1N1) pdm09-benzeri virüs,

 - A/Cambodia /e0826360/2020 (H3N2) benzeri virüs,

 - B/Washington/02/2019- (B/Victoria soyu) benzeri virüs,

- B/Phuket/3073/2013- (B/Yamagata soyu) benzeri virüs

  • Hücre veya rekombinant tabanlı aşı içeriği;

- A/Wisconsin/588/2019 (H1N1) pdm09-benzeri virüs,

 - A/ Cambodia /e0826360/2020(H3N2) benzeri virüs,

 - B/Washington/02/2019- (B/Victoria soyu) benzeri virüs,

 - B/Phuket/3073/2013- (B/Yamagata soyu) benzeri virüs

Üçlü (trivalan) aşı içeriği;

  • Yumurta tabanlı aşı içeriği;

 - A/Victoria/2570/2019 (H1N1) pdm09-benzeri virüs,

- A/Cambodia /e0826360/2020 (H3N2) benzeri virüs,

 - B/Washington/02/2019- (B/Victoria soyu) benzeri virüs,

  • Hücre veya rekombinant tabanlı aşı içeriği;

 - A/Wisconsin/588/2019 (H1N1) pdm09-benzeri virüs,

- A/ Cambodia /e0826360/2020(H3N2) benzeri virüs,

 - B/Washington/02/2019- (B/Victoria soyu) benzeri virüs,

 

Yapılan çalışmalar, grip enfeksiyonu ile COVID-19 enfeksiyonunun birlikte daha ağır belirti ve komplikasyonlara yol açtığını ortaya koymuştur. Buna göre, benzer şekilde bulaşan ve birbirine yakın belirtilere yol açan bu iki virüs kaynaklı enfeksiyonun bir arada görüldüğü durumlarda iki virüsün hastalık yapıcı etkisinin daha da güçleneceği söylenebilir. Grip virüsü, Koronavirüsün bağlanma noktalarını artırarak bulaşma riskini artırırken; Koronavirüs de vücudun bağışıklık yanıtında birtakım problemlere yol açarak grip virüsünün hastalık yapıcı etkisini artırır. Bu anlamda, Koronavirüs kadar grip virüsüne karşı da etkili korunma yöntemlerinin uygulanması büyük önem taşır. Aynı zamanda, grip aşısı uygulamasının COVID-19 hastalığını tetiklediğine veya bu hastalığa yakalanma riskini artırdığına dair bir kanıt bulunmamaktadır. Tam tersine, grip aşısının sağladığı koruyuculuk sayesinde COVID-19 hastalığı riskinin de önemli ölçüde azaldığı söylenebilir.

 

 

 

ECZ. ASIM EMRE BİÇER

 

KAYNAKLAR

https://www.grip.gov.tr/tr/mevsimsel-grip

https://www.grip.gov.tr/tr/grip-asisi.html

https://jag.journalagent.com/scie/pdfs/KEAH_4_4_418_421.pdf

https://www.immunize.org/vis/turkish_flu_inactive.pdf

https://www.who.int/influenza/vaccines/virus/recommendations/2021-22_north/en/

https://grip.gov.tr/depo/influenza-raporu/2021/Haftalik_InfluenzaGrip_Surveyans_Raporu_2021_20._Hafta_4f468.pdf