Hepimiz Yeşilaycıyız

Bildiğimiz gibi keyif verici ve

psikolojimize iyi geldiğine

düşünülen,bu yönde tutum

geliştirilen başlıca

maddeler: KAFEİN,

NİKOTİN, ALKOL.

Dünyanın pek çok ülkesinde

olduğu gibiÜlkemizde de

kültürel olarak kabul görmektedir.

Son zamanlarda kamusal yönden

nikotin ile mücadele çok başarılı

olsa da yine de yaygın kullanıldığı

görmek üzücü.

Alkol ile ilgili haberler

yine medyada sık.

Özellikle kaçak tabir edilen cinsleri.

Arşivlerde vardır, bu yıl kaç kişi

alkol zehirlenmesinden kaybedildi.

Bilinenler buzağının üstü.

Ya alta kalan kısım!

ALKOL İÇMENİN KALP VE

DAMAR SAĞLIĞINA ETKİSİ

Bu hafta Dünya Kalp Federasyonu

bir bildiri yayınladı Cenevre’den.

Soru:Günde kaç bardak kırmızı şarap

kalbe iyi gelir?

Doğru cevap ise:SIFIR'dır.

Kısaca açıklama:

Aslında alkol kalp-damar hastalığı,

kanser, sindirim sistemi hastalıkları ve

yaralanmalar için önemli bir

risk faktörüdür.

Pek çok kişi itiraz edecektir:

“azı karar, çoğu zarar”,

“ben sosyal içiciyim,

ne var bunda” diye.

Verilecek cevap: SIFIR ALKOL

 Dünya Kalp Federasyonu der ki;

Orta düzeyde alkol içmek”,

kalp hastalığı riskini azaltır”

yaygın düşüncesine kanma.

Böyle yaygın bir durumla hep beraber

mücadeleedelim.

Mücadele acil ve

kararlı eylemlerle olmalı

çağrısında bulunuyor.

Yine aynı rapordan;

Dünya genelinde alkole bağlı ölüm ve

sakatlıklarda artış söz konusu.
2019'da alkol nedeniyle;

2,4 milyondan fazla insan öldü ve

dünya genelindeki tüm

ölümlerin %4,3'ünü ve

15 ila 49 yaş arası erkeklerde

ölümlerin %12.6'sını oluşturuyor.

ALKOL HİÇ DE MASUM DEĞİL

Alkol, insan vücudunda önemli

hasarlarayol açar.

Hem insan psikoloji üzerinde etkili

hem de zararlı bir maddedir.

Tüketimi, Kalp-damar hastalığı,

kanser, sindirim hastalıkları ve

kasıtlı ve kasıtsız yaralanmalar dahil

bulaşıcı olmayan hastalıklar ve

çeşitli bulaşıcı hastalıklar için

önemli bir önlenebilir risk faktörüdür.
Kanıtlar açıktır:

Herhangi bir düzeyde alkol tüketimi,

sağlıklı yaşam kaybına yol açabilir.

Araştırmalar, az miktarda alkolün bile

bir kişinin koroner hastalık,

felç, kalp yetmezliği,

tansiyona bağlı kalp hastalığı,

kalp büyümesi,

kalp çarpıntısı ve

damar yırtılması dahil olmak üzere

kalp damar hastalık riskini

artırabileceğini göstermiştir.

ALKOLÜ ILIMLILAŞTIRMA

Bir de şu iddialar var:

“Alkolün kalp-damar hastalıklarına karşı

korumasağlar”araştırmaları,

büyük ölçüde, önceden var olan

koşullar ve “yoksunluk sendromu” olarak

kabul edilenlerde

alkolizm öyküsü gibi diğer faktörleri

hesaba katmayan tamamen

gözlemsel araştırmalara dayanmaktadır.

Sonuç net:

Bugüne kadar,

orta düzeyde alkol tüketimi ile

daha düşük kalp hastalığı riski

arasında güvenilir bir ilişki

bulunamamıştır.
Alkolün canlı bir sosyal yaşam için

gerekli olarak gösterilmesi,

günde bir kadeh kırmızı şarap gibi

ılımlı içmenin kalp-damar hastalıklarına

karşı koruma sağlayabileceğine dair sık ​​ve

geniş çapta yayılan iddialarda olduğu gibi,

dikkatleri alkol kullanımının

zararlarından uzaklaştırdı. ” dedi

Dünya Kalp Federasyonu sözcüsü.

Ayrıca "Bu iddialar en iyi ihtimalle

yanlış bilgilendirilmiştir ve

en kötü ihtimalle alkol endüstrisinin

ürünlerinin tehlikesi hakkında

halkı yanıltma girişimidir."

İfadesini kullandı.
“ALIŞMIŞ KUDURMUŞTAN BETERDİR!”

Ben daha çocukken rahmetli ninem

alkoliçin;”Yuva yıkan” derdi.

Atalarımız ne güzel söylemiş.

Şimdi gelelim sosyal ve

ekonomik etkilerine.

Hemen hemen herkes biliyor.

Nasıl sigara fiatları astronomik olsa

da içerim diyen tirkakiler söz konusu ise,

aynı şey alkol için de geçerli.

Atasözlerimiz boşuna değil:

“Alışmış kudurmuştan beterdir” .
Alkolün ekonomik ve

sosyal maliyetleri de önemlidir.

Bunlar:Sağlık sistemlerine olan maliyeti,

cepten yapılan harcamaları ve

üretkenlik,

iş gücü kayıplarını ve

ayrıca artan şiddet, evsizlik ve

suç faaliyeti riskini içerir.

Alkolü daha düşük miktarlarda

tüketirken bile, daha yüksek

sosyo-ekonomik geçmişe sahip

kişilere kıyasla; olumsuz etkilerini

yaşama olasılığı daha yüksek olan

düşüksosyo-ekonomik geçmişe

sahip kişiler üzerinde

daha büyük bir etkiye sahiptir.
SON SÖZ
Kısaca; Dünya Kalp Federasyonu;

Alkol Tüketiminin

Kalp-Damar Sağlığı

Üzerindeki Etkisi: Mitler ve Önlemler

raporuile,alkol kullanımının

olumsuz sağlık etkilerini vurgulamakta.

Alkolün “zararlarına karşı yararları”

tartışmasını net bir şekildereddetmektedir.

Alkole “sıfır tolerans” politikasını önermektedir.

Hem bireylere hem de

politikacılara, siyasi yetkililere, kurumlara

tavsiyelerde bulunmaktadır.

Alınabilecek ders:

Dünya çapında alkolün

ölümcül etkisine karşı

koymaya yardımcı olmak için,
hepimiz Yeşilay gönüllüsü olmalıyız.

Alkol tüketimini azaltmaya yönelik

maliyet etkin müdahaleler arasında

alkol bulunabilirliği üzerindeki

kısıtlamaların güçlendirilmesi önemli.

Bir gözlemimi aktarayım:

Bir ara Moskova ziyaretinde görmüştüm.

Malum Ruslar Votkacı.

Alkol tüketimini engellemek için

büyük marketlerde

belirli bir saatten sonra satış yasaklandı.

Hatta O reyon bölgesine

“kırmızı şeritler” çekildi.

Sonra yöntem Türkiye’de de

uygulamaya girdi.

 Diğer bir konu;

Alkol reklamlarına yönelik

yasakların uygulanması ve

tarama ve tedaviye erişimin

kolaylaştırılmasıönemli diyor

Dünya Kalp Federasyonu yetkilileri.

Haydi herkes Yeşilaycı!