Birini aşı olmaya ikna etme amacım yok. Çünkü birinin beni aşı olmamaya ikna etmesini istemiyorum. Kendim için istemediğim bir şeyi neden başkası için isteyeyim? Aşı olup olmama kişisel bir karardır. Bu kararın yol açacağı sonuç o kararı alan kişinin sorumluluğundadır. Ne o beni ne de ben onu ilgilendirir.
Beni ilgilendiren kişinin keyfe keder bir kararının bir muhalefet iletisi haline getirilmesidir. Kişi öyle bir biçimde yönlendirilmektedir iletisi yüksek bir sese kavuşsun diye sözde sivil bir yapıya (dernek) ya da sosyal medya aracına sığınır. Bu yapılar ya da sosyal medyada faaliyet gösteren malum nitelikli haberleşme grupları aslında ahlak dışı bir muhalefet yürütmektedir:
i. S-400’ün depoya kaldırılacağı,
ii. Covid-19’un Çin tarafından biyolojik savaş için üretildiği,
iii. Hapisteki malum hainlerin aklama çabaları
Ve daha onlarcası andığım ahlaksızca muhalefetin akla gelen ilk örneklerindendir. Muhalif olan tektir; hegemonya. Muhalif olduğu ülkemizin jeopolitik doğrultudaki ulusal nitelikli adımlarıdır. Dolayısı ile “Aşı olmam. Karşıyım!” ifadesi bir karar olmayıp hegemonyanın dürtüklediği sözde bir tavra işaret eder. Bu konuda kitaplar(!) yazılır, sahte video kayıtlarından abartılan haberler naylon bilgiler malumat diye ortalıkta dolaşır. Karşıt olmak muhalefet aracı anlamındaysa kişi donanımı ne kadarına izin verirse o kertede muhalif olur. Ancak karşıtlık tartışmanın içinde olabilecek ölçüde bilmeyi tanımayı gerektirir. Bu nedenle andığım karşıtlık futbol seyircisinin takım tutmasına benzetilemez. Böylesi bir karşıtlık bir anlamda görelidir.
Karşıtlık adına aşı olmamayı varoluşsal bir tavır haline getirmek kişinin kendi varoluşunu bir başkasının hizmetine vermesi demektir. Hegemonya kümesindeki ülkelere bakın. Koronavirüs bulaştırma partilerini koronavirüs olacağım özgürlüğü dalaşmalarını anımsayın. Bugün geldikleri noktada aşı geliştirmenin ulusal bir nitelik taşıması bir yana küresel ortak bir amaç haline gelmesi ne anlatıyor acaba?
Soru-1:
Üstelik kendi ülkesinde aşıyı gündemin ilk maddesi haline getirirken yerel satılıklar aracı ile aşı olmama çığırtkanlığını kışkırtmalarını nasıl açıklamalı acaba?
Soru-2:
Bir aşı var. Türkiye’de yaygın biçimde dağıtılması olanaksız! (Çünkü -80 derecede koruyacak bir sisteme sahip değiliz.) Aşıyı Pfizer (ABD) küresel şirketi kaptı. Aşının Türk üreticileri üretim haklarını kullanarak 1milyon doz (500 bin kişi) aşıyı ülkemize hibe ettiler. Aşı olmama kararı alanlara soruyorum kararınız bu aşıyı kapsıyor mu? Aşı olmam diyenler arasında bu aşı için gönüllü olmak üzere adını yazdıranların olduğu hiç aklınıza geldi mi?
Soru-3:
Bir aşı daha var. Çin devleti tarafından üretilmiş. -20 derecede korunabildiği için ülkemizde yaygın olarak kullanılabilir. Aşıya karşıt olmak Çin’e karşı olmak mı yoksa? Donanımını izin verir. Elbette karşı olabilirsiniz. Ancak bu karşıtlığınız belli bir öğretiye dayanıyorsa sorun yok. Ama kendinizi korumanıza engel olacak bir şekil alıyorsa bunun sizin kararınız(!)olma olasılığı hiç yok!
SONUÇ:
Canınız hasta olmayı, soluksuz kalarak yaşamaya çalışmayı çekiyorsa bu size bağlı! Ancak bunu bir başkası için kader haline getirme hakkınız asla yok!
Tabi insansanız…
YILDIRIM B. DOĞAN