Omikron salgınına hazırlıklı mıyız?

İstatistikler bize ne söyler;

Binlerce yapılan test ve

Binlerce kovid pozitifliği,

Hastaneye başvuranlar,

Taburcu olanlar,

Ve en acısı kayıplarımız.

Haftalık Ortalama: 1000-1500

Bu rakamlara bakınca

savaş hali var memlekette!

Can sıkıcı.

Yapmamız gereken;

kişisel özgürlüğümüz için

toplumsal bağışıklığı istememiz ve

güçlendirmemiz

hiç te zor değil!

OMİKRON TÜRKİYE’DE

Sağlık Bakanı Sayın Koca açıkladı:

Omikron Türkiye’de.

Omikron; öncekilerden farklı.

Kuluçka süresi çok kısa,

Yani; virüs bulaşmış bir kişide,

hastalık belirtilerin ortaya çıkması için geçen süre.

2-3 üç gün gibi .

Bu yüzden Avrupa’da, Amerika’da

Hastalıklı insan sayısı çığ gibi artıyor.

Omikro’nun hızlı yayılma yeteneği,

Salgını önleme tedbirlerini zorlayacak özellikte.

OMİKRON SALGINI:

ÖZGÜRLÜK MÜ, HASTALIK MI?

Daha önceki Korona virüs salgınlarında

uyguladığımız önlemler: Maske,

mesafe,

iyi havalandırılmış ortamlar,

Ayrıca;Temaslı takibi,

Karantina ve

toplantı kısıtlamaları idi.

Ne var ki bu önlemlerin uygulanması

ve izlemi zorlaştı.

 

AŞI: PANZEHİR DEĞİLDİR

Geriye tek seçenek kaldı: Aşılar

Aşılar, pandemiyi kontrol için yeterli mi?

Aşıların bizi tek başına pandemiden

kurtarabileceğine dair

bir algı ve yanıldı egemen toplumda.

Aşı ile birlikte klasikleşmiş önlemlerin de

yaşama geçirilmesi,

top yekün bir mücadele gerekli.

Halk sağlığı sistemi güçlendirilmeli;

Salgından tükenmiş hekimleri ve

hekim dışı sağlık iş gücünü

elde tutma yolları bulunmalı.

Ücretsiz Kovid hastalık izni olmalı.

Daha güvenli maskeler takılmalı.

İyi havalandırılmış sosyal ortamlar,

Sosyal mesafe farkındalığı,

İhtiyacı olan hasta insanların

kolayca tecrit edilebileceği mekanlar yaratılmalı.

 

KOVİD KİMİN UMURUNDA?

Uygulamların gösterdiği,

salgından korunma bireyselciliğe

indirgenmiş olması.

Sanki Kovid kimsenin umrunda değil!

Aşı ol, maske tak, mesafeyi koru!

Bireyselcilik, başta aşılanma ile

nasıl deltayı alt edemedi ise,

Omikronu da alt edemeyecek!

Adı üstünde Pandemi.

Hep beraber hareket edersek

üstesinden gelebileceğimiz ortada!

Virüs her seferinde

farklı bir varyant olarak karşımıza çıkacak,

ve dersimizi yeni baştan çalışmamıza

yol açacak gibi görünüyor.

Oysa hedef belli; Kişiler salt kendilerini değil,

toplumun iyiliğini de düşünmeli ve

ona göre hareket etmesinin

 gerektiği açık, seçik ortada.

 

PANDEMİDE BİREYSELCİLİK KURTULUŞ DEĞİL!

Takviye aşılama konusuna gelirsek;

Tam aşılı olma tanımı değişti.

İki doz aşılılara,

aradan 3 ay geçtiğinde takviye doz önerildi. 

Bu iyi haber.

Kötü haber ise;

İnsanların virüse yakalanma

konusunda iki ay öncesine göre

daha az korunduğu anlamı çıkmaktadır.

İki, üç ay önce tam aşılandığını düşünen bir kişi;

Omikron karşısında kısmen aşılanmış gibi

olduğunun farkında olmalı.

Daha da kötü haber ise: Takviye doz ile

bağışıklanmış kişilere de

Omikron’nun bulaşabileceği yönünde.

Önlemlere uyulmalı!