"Kara Kutu" palavralarıyla toplumu yanıltan Soner Yalçın bugün (19 Ocak 2021) Sözcü gazetesi ve ODA TV de yayınlanan "Cumhurbaşkanı denek oldu" başlıklı yazısında aşı ve faz çalışmaları konusunda ne kadar cahil olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/cumhurbaskani-denek-oldu-6217148/
Soner Yalçın bu yazısında bakın neler söylüyor:
"Bir tartışmaya tanık oldum.
Tartışma konusunda önce şu bilgiyi vermeliyim:
COVID-19 aşı çalışmaları bitmedi; hiçbir aşı FAZ III sürecini tamamlayıp ruhsat almadı; sadece “acil kullanım onayı” verildi.
Yani, hâlâ FAZ III sürüyor.
Bunun daha FAZ IV süreci var… (Tamamlanma süreci olarak Sinovac aşısı için Ekim 2021, Pfizer-BionTech aşısı için Ocak 2023 tarihi veriliyor.)
Bir aşı piyasaya çıkmadan önce belirli aşamalardan başarılı olarak geçmesi gerekiyor. FAZ III amacı, aşının klinik etkinliğinin ve yan etkilerinin daha geniş hasta popülasyonunda değerlendirilmesidir. Ki hedef; aşının etkili ve güvenli olup olmadığına karar vermektir.
FAZ III çalışmalarında gönüllülük esastır. Ancak gönüllü olmak yetmez, bazı kriterler-kurallar vardır:
Mesela, hamile olmamak…
Mesela, 18 yaş altında olmamak gibi…
Denek olduğunuzda da mesele bitmiyor; bir dizi testten geçmeniz gerekiyor; kan tablosu, böbrek- karaciğer fonksiyonlarına bakılması gibi…
Sorular yöneltilir; ilaç kullanıp kullanılmadığı, ilaç etkileşimlerinin olup olmayacağı gibi…
Bu aşamaları geçtikten sonra denek olarak kabul ediliyorsunuz. Ve bir onay formuna imza atıyorsunuz…
Tartışılan konuya gelirsem:
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aşı olması doğru mu, değil mi?
Erdoğan'ın değil, Cumhurbaşkanının aşı olması tartışıldı. Erdoğan kişi olarak, parti lideri olarak denek olmaya gönüllü olabilir. Ya Cumhurbaşkanı? Aşı olan kişi plasebo olup olmadığını bilmez. Ama söz konusu olan Cumhurbaşkanı ve talebi plasebo aşı ise bilir elbette! Alternatif tıbba inanan, bitkisel ürünler kullanan Erdoğan, yoksa plasebo/boş/yalancı aşı mı oldu? Öyle ya…
FAZ III çalışmalarında deneklere “çift kör” karşılaştırması için plasebo aşı yapılıyor. Yani Çin'den gelen aşıların bir bölümü gerçek aşı değil, plasebo. Aşı olan kişi plasebo olup olmadığını bilmez. Ama söz konusu olan Cumhurbaşkanı ve talebi plasebo aşı ise bilir elbette!
**
Soner Yalçın hiç bilmediği konularda ahkâm kesmeyi sürdürüyor. Kafası iyice karışmış. Acil Kullanım Onayı ile toplumun aşılanmaya başlamasını Faz-3 çalışma zannediyor. Bu nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Faz-3 çalışmasının deneği olduğunu iddia edecek kadar uçuk kaçık bir iddiada bulunuyor. Yalçın'ın bu kadar bilgisiz olması inanılır gibi değil. Brezilya ve Endonezya'da olduğu gibi Türkiye'de de Faz-3 çalışması tamamlandı oysaki. Aşı ve plasebo çalışma kolları kapatıldı, yeni gönüllü alınmıyor artık. Sinovac firmasının aşısının (CoronaVac) Faz-3 sonuçları detaylı biçimde bilimsel bir platformda açıklanmadı yalnızca.
Türkiye'de Faz-3 çalışma kollarının kapatılmasının ardından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu"Coronavac 600 SU/0.5 ml IM Enjeksiyon Süspansiyon İçeren Flakon" için "Acil Kullanım Onayı" verdi. Bu onayın alınmasının ardından da 14 Ocak 2021 perşembe gününden itibaren doktorlar ve tüm sağlık çalışanları için aşılamanın ilk doz uygulaması başlatıldı. Aradan geçen 5 gün içerisinde 1.2 milyon sağlık çalışanının 900 bini (yüzde 75'i) aşılandı. Sağlık çalışanları için aşılamanın birinci ayağı 21 Ocak çarşamba sonlanıyor. Tüm sağlık çalışanlarının yüzde doksanına yakının aşılanması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Meral Akşaner gibi siyasi parti liderlerinin aşılanması ise toplumda oluşan (malum odaklarca oluşturulan demek daha doğru) aşı tereddütlerinin giderilmesi amacıyla gündeme geldi ve uygulandı. Bu aşılama kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil hiç kimseye Soner Yalçın'ın atıp tuttuğu gibi plasebo (boş / yalancı) aşı yapılmadı, herkese CoronaVac aşısı yapıldı. Zira artık Faz-3 aşaması bitti, Acil Kullanım Onayı ile de tüm toplumu kapsayan Faz-4 aşamasına geçilmiş oldu.
Soner Yalçın'ın bu kadar açık bir bilimsel gerçeği bilerek ya da cehaletinden çarpıtarak toplumun kafasını karıştırmayı sürdürmesi ibretlik. Belki bu türden medyatik yönlendirmelerle (manipülasyon) okunma, tıklanma ve izlenme oranlarını artırabilir ama toplum sağlığına zarar vermeye devam etmiş olur. Uyarımız yapıcı bir uyarıdır, "Huylu huyundan vazgeçmez" sözüne rağmen umarız alacağı dersi alır ve bir daha toplumun kafasını karıştırmaz.
DR. ALİ RIZA ÜÇER