Mert Savcı

Yazarın Yazıları

Geçtiğimiz cumartesi günü, uzmanlık öğrenimine yeni başlamış olan bir meslektaşımızı, Dr. Rümeysa’yı insanlık dışı saatler boyunca süren bir nöbetin çıkışında yaşanan bir kaza sonucu kaybettik. Arkadaşımız için tuttuğumuz yas, onu öldüren çalışma koşullarına duyduğumuz öfkeye dönüştü. Türkiye’nin birçok yerinden bölümler, nöbet ertesi izin uygulaması kararı aldı.

Aklımda uzun süredir olan bu yazıyı kurgularken havalimanında uçuşu bekliyordum. Önümden geçen havalı şapkalı pilotları görünce birazdan bineceğim uçakta yüzlerce kişiyi nasıl yüzlerce kilometre uzağa taşıyacaklarını düşünmeye başladım. Bu büyüleyici gelen işi yapmak için kim bilir kaç yıl eğitim almışlardı.

Tüm liberal sistemlerin okuduğu güzel bir masal vardır; “kâr edilebilirlik” (profitability) adını verdikleri. Bu kavram, kendini sürdürebilmesi için doğası gereği kâra ihtiyaç duyan sektörler için anlamlı olsa da sağlık alanı için geçerliliği yüksek olan bir kavram değil. Fakat son yıllarda ülkemizde sağlık alanında bu kavramı daha sık duyar olduk.

Toplumlar, zor durumlarla sınandığı zamanlarda durumun üstesinden gelmek için geçmiş deneyimlerine sarılır. Bir sorunun benzerini çözmüş bir formül, büyük olasılıkla mevcut sorunu da çözecektir çünkü. COVİD-19 Pandemisi ile mücadele ettiğimiz bu günlerde sitemizde yer alan “geçmiş zaman” yazılarını da bu minvalde yazmaya çalışıyoruz.

21.yy’ın ilk yıllarında dünyanın 100 yıldır görmediği bir salgın ile mücadele ederken farklı ülkelerde farklı tabloları gördük.

Reşit Galip, hem doktordur, hem hukuk doktorudur, hem siyaset doktorudur, hem edebiyat doktorudur ve güzel arkadaştır.”
M.Kemal Atatürk1