DSÖ: Türkiye’yle ilgili endişemiz yok

DSÖ Türkiye Yöneticisi Doç. Dr. Toker Ergüder, ‘Türkiye sağlık alt yapısı açısından en iyi ülkelerden biri. Hastanelerde yeterli yatak var, yeterli yoğun bakım ünitesi var, testler var. Türkiye sosyal güvenlik kurumu, yetişmiş insan gücü, bilim insanları, tıbbi cihazlar açısından donanımlı’ dedi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Doç. Dr. Toker Ergüder, Türkiye’nin yatak sayısı, yoğun bakım üniteleri, yetişmiş insan gücü, sosyal güvenlik hizmetleri açısından salgınları karşılayabilecek güçte olduğunu söyledi. Ergüder, “DSÖ olarak Türkiye’yle ilgili bir endişemiz yok” dedi.

DSÖ, Avrupa Ofisi’nin Türkiye Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalıştığını belirten Ergüder şöyle konuştu: “Bizim için önemli olan salgın çıkmadan önlemlerin alınmasıydı. Türkiye de bunu yaptı. Bu virüs Türkiye’ye mutlaka gelecekti, bu coğrafyada yaşayacaksınız, dünyanın en büyük havaalanına sahip olacaksınız, virüsün ülkeye girmemesi mümkün değildi. Bütün ülkeler önlemler alıyor ama Türkiye en başından beri iyi önlem alan ülkelerden biri. Sağlık Bakanlığı, günlük basın açıklamaları yaparak şeffaflıkla toplumun güvenini artırdı. Ne kadar açık ve şeffaf olursanız ve önlemlerinizi bilime dayanarak alırsanız insanların güveni o kadar artar. Sağlık Bakanlığı bu süreçte önemli bir sınav verdi, bu virüsün ülkemize gelmesini geciktirdi. Bununla birlikte bu yeni bir virüs, dün bildiklerimiz bugün değişebiliyor. Çin’den gelen bilimsel yayınlar yeni yeni çıkmaya başladı.”

TÜRKİYE HAZIRLIKLI

Doç. Dr. Ergüder, Türkiye’nin sağlık hizmetlerinin alt yapı bakımından salgına hazır olduğunu da söyledi. Ergüder şöyle devam etti: “DSÖ’ye bağlı 194 ülke var. Türkiye sağlık alt yapısı açısından en iyi ülkelerden biri. Daha önce yaşadığı afetler, salgınlar da Türkiye’yi hazırlıklı hale getirdi. Anında bir hastaneyi koronavirüs için ayırabildik. Yeterli yatak var, yoğun bakım ünitesi var, testler var. DSÖ’nün asıl korkusu sağlık sistemleri zayıf olan ülkelerde bu hastalığın salgın yapması. Ama Türkiye sosyal güvenlik kurumu, sağlık alt yapısı, yetişmiş insan gücü, bilim insanları, tıbbi cihazlar açısından donanımlı. DSÖ açısından Türkiye ile ilgili bir endişemiz yok.”

KULUÇKA DÖNEMİNDE BULAŞABİLİR

Koronavirüsün SARS ve MERS’ten farklı olarak belirti vermeden bulaşıcı olduğuna ilişkin veriler bulunduğunu belirten Ergüder, “Sağlık Bakanlığı, hükümet ve kişiler sağlıklarıyla ilgili çaba göstermeli. Ellerin yıkanması, 1 metrelik iletişim mesafesini korumamız, yaşlıların evden çıkmaması ve yurtdışından gelenlerin 14 gün evlerinde kalması önemli” dedi.

YANLIŞ BİLGİ HIZLA YAYILIYOR

2009 yılında yaşanan domuz gribi pandemisinin dünyada aynı oranda panik yaratmadığına ilişkin soruyu da Ergüder şöyle yanıtladı:

“Benzer panik o dönem de yaşandı. Ancak, sosyal medya bu kadar etkin değildi. Haberleşme arttı, sosyal medyada dedikodu, yanlış bilgiler virüsten daha hızlı yayılıyor. Kişilerin bir miktar endişeli olması iyi, önlem almaya yöneltir ama anksiyete boyutuna gelmemeli. Mutlaka hazırlıklı olmalıyız. Hazır olursak dünya bu pandemiyi kontrol altına alabilir.”

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.