Nöroloji uzmanı Bülent Boz yazdı: Polikliniklerdeki Pregabalin Bağımlılığı Sorunu

Polikliniklerde madde bağımlılarının hekimleri ilaç yazmaya
zorlaması, uzun zamandır bilinen bir sorundur. Bu sorun büyük hastanelerden çok,
hastaların hekimlere daha kolay ulaşma imkânı bulduğu, güvenlik önlemlerinin
daha düşük olduğu periferdeki ve küçük hastanelerde rastlanmaktadır. Son birkaç
seneye kadar hekimler, hastane yönetimleri ve alınan güvenlik önlemleri ile kısmen
idare edilebilir olan bu durum, günümüzde değişik bir boyuta taşınmıştır.

Önceden toplumda benzodiazepin, amfetamin grubu ilaçlar ve
kenevir türevlerinin bağımlılığı daha sık görülürken, geçen yıllarda ABD
destekli çeteler ve terör örgütleri eliyle narkotik analjezik kullanımı (başta Eroin
olmak üzere) katlanarak artmıştır. Bu durumla paralel olarak, poliklinikleri
Lyrica jenerik ismine sahip Pregabalin molekülünü yazdırmak için taciz eden
yeni bir madde bağımlısı grup gelişmiştir (ilaç firma tarafından ağrı kesici ve
anti-epileptik olarak pazara çıkarılmıştır).

Literatür incelendiğinde, Lyrica’nın eroin bıraktırma
tedavisinde başarılı olduğunu gösteren çalışmalara rastlanabileceği gibi, bundan
daha büyük oranda, eroin bağımlılarının Lyrica kullanma davranışı da
geliştirdikleri, dahası Lyrica kullanımının Eroin’e geçiş öncesi bir basamak
olduğu görülecektir. Bunun yanı sıra, Lyrica kapsüllerinin açılarak damar
yoluyla enjeksiyonunun yapıldığı, sahadaki hekimler tarafından bilinmektedir.
Kısacası, 19. yüzyılın sonunda icat edilen ve akabinde Bayer firması tarafından
legal şekilde pazarlanan Eroin ilacının, bağımlılık ve ölüm bildirimlerinin
artması üzerine devletler tarafından yasaklanmasına benzer bir sürecin başında
olduğumuzu söyleyebiliriz (ilaç firmalarının yüzyıl öncesinden daha nüfuzlu
olması gibi bir ayrıntı hariç).

Geçen günlerde bir meslektaşımızı poliklinikte boğazından
yaralayan kişi de yine Lyrica ve Eroin bağımlısıdır. Bu haberin birçok haber
kanalında “sağlıkta şiddet” başlığı altında tartışılması yanlış olmuştur.
Sağlıkta şiddet elbette toplumda var olan ve çözümü için birçok kurumun
işbirliği yapmasını gerektiren bir olgudur. Buradaki sorun ise sağlıkta şiddet
başlığına indirgenemez, madde bağımlılığı ve ikincil toplumsal etkileri belki
onunla komşu bir sorundur ama sebepleri ve çözümü kabul edilmelidir ki daha farklıdır.

Madde bağımlılığı ile mücadelenin, polisiye tedbirler,
terörle mücadele, AMATEM ve rehabilitasyon merkezlerinin sayısının
arttırılması, genç işsizliğinin azaltılması, eğitim programları gibi birçok
ayağı vardır. Ancak piyasada kolayca bulunan bir ilacın, etkileri ve sonuçları
biliniyorken kısıtlanması da şüphesiz ki gereklidir.

Bu amaçla son zamanlarda Sağlık Bakanlığı çeşitli önlemler
aldı. Lyrica önce normal reçete kapsamından çıkarılarak kırmızı reçete
kapsamına alındı. Daha sonra sadece üçüncü basamak hastanelerde (eğitim
araştırma hastaneleri ve üniversiteler) 3 aylık rapor düzenlenerek
yazılabilmesi halinde geri ödeme kapsamına alındı. Bu önlemler kesinlikle doğru
adımlardır. Ancak yeterli değildir. Madde bağımlılarının polikliniklerdeki
tacizlerine son vermesi için, ilacın kesinlikle yazılamıyor olduğunu bilmeleri
gerekir. Ancak ilaç hala ilgili branşların uzman hekimleri tarafından renkli
reçete sistemine yazılınca, SGK tarafından karşılanmasa da kişiler tarafından
eczanelere bedeli ödenerek alınabilmektedir. Zaten birçok madde bağımlısı,
güvenceli bir işte çalışmıyor olduğundan, ilacı eskiden de hekime yazdırıp
parayla satın alma şeklinde temin etmekteydi.

Atılan adımların sonuç verici olması için, ilaç üzerinde
daha yoğun bir kısıtlanma uygulanmalıdır. Belki reçete kapsamından çıkarılması
ya da en azından sadece seçilmiş merkezlerde yazılabilmesi gibi önlemler
faydalı olabilir. Çünkü ağrı tedavisinde, narkotikler de dahil olmak üzere
birçok alternatif molekül bulunduğu gibi, ilaç bugün epilepsi tedavisinde
neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Toplumsal bir sorun apaçıkken, bunu
derinleştirecek ve polikliniklerde başka sorunlara yol açacak bir ilacın
üzerindeki denetim oldukça önemlidir.

İşin bundan sonrası Sağlık Bakanlığı ile uzmanlık
derneklerinin ortak yaklaşımına düşmektedir. Çok yakın bir zamanda, Türk
Nöroloji Derneği, bazı ilaçların SGK tarafından geri ödeme kapsamına alınması
için Danıştay’a haklı bir dava açmıştır; ancak bu davanın kapsamını
incelediğimizde ne yazık ki Pregabalin’in geri ödeme kapsamına alınma talebinin
de bulunduğunu görüyoruz. Türk Nöroloji Derneği yönetim kurulu üyeleri, tahmin
edileceği üzere, büyük, güvenlikli ve hastaların zor ulaştığı merkezlerde
çalışmakta ve yarı yalıtık halleriyle sorunu yakından tanımamaktadır. Sahadaki
binlerce Nörolog, FTR uzmanı ve Ortopedi doktoru ise madde bağımlılarının
yarattığı tehlikenin ortasında ve korumasızdır. Hiçbir polikliniğin kapısında
polis kontrol noktası bulunmaz. Dolayısıyla davacı konumundaki derneğimiz
şikayetini gözden geçirmeli ve Lyrica için Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı
kısıtlamayı desteklemeli, hatta arttırılmasından yana olmalıdır.

Öte yandan Nöroloji, FTR, Ortopedi uzmanlık dernekleri, AMATEM yetkilileri ve Sağlık Bakanlığı’nın ilgili kurulları ortak bir masa oluşturmalı, toplumda büyüyen narkotik madde bağımlılığı ve şüpheli ilaçlar konusunda bir yol haritası çizilmelidir. En son meslektaşımız Kadir Songür’ün bir bağımlı tarafından yaralanmasıyla yeniden gündeme gelen bu sorunun çözümünde artık vakit kaybedilmemelidir. Meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi gönderiyor, yeni hadiselerin yaşanmaması için harekete geçilmesini umuyoruz.

Bülent Boz

Nöroloji Uzmanı

Yorumlar

Vatandaş (doğrulanmamış) Ct, 01/10/2022 - 18:41

14 sene önce başlayan bir serüven. Meslek hastalığı, uzun zamanlar boyun ve bel fıtığından sinir uçlarının hassaslaşması ve ani bir darbe ilr boyundan sinir ya da bir damar vs kopması ile iç kanamaya çevirmesi o an kısmi felç geçirmem, birkaç gün içinde de boyundan amaliyat. Bir aparatla kopan her ne ise birleştirildi. 2 sene sonra dayanılmayacak bası 2.kez amaliyatla enseden 13 cm açılarak pilatin konularak ve omiriliğe zarar verikerek, artık 1. Mi yoksa 2. Amaliyatta mı zarar verildi kimsr üzetine alınmafı ama omiriliğime darbe yapılmışhem eğrilik hem bası ile başlayan ağrılatla geçen 14 sene. Nourontin ike başlayıp, fizik tedavi ile devam eden, dinmeyen ağrılar sonucu ağrı merkezinden 75 mg ve 2x75,2 ay sonra 2x150 mg ve daha sonra 2x300 mg hatta o da kesmeyip dr rapora 3x300 mg yazdığı ama sgk nın 600 mg dan yüksek dozaj vetmediği, 6 srne bir fiil 2x300 mg lyrica ve ya muadili ilaç kullanıp, daha sonra hükümetin uyuşturucuya savaş açması ile raporlu olduğu halde ilaç alımlarımda çok sıkıntılar yaşadım. Artık ağrılarım dayanılmaz hale gelince aklınıza gelebilecek het türlü yan etkileri yaşamış birisi olarak bakanlıktan yardım istedim. Sağolsunlar onlar beni bir araştırma hastanesinin başhekimine yönlendirdiler ve ilk defa gerçek manada uyuşturucu yani bağımlılık yapan bir ilaç kullandığımı anlamış oldum. O zamana kadar bu kadar ciddi olduğunu anlayamafım. Neticede sgk ben hastaya ağrım dinsin diye ilaç veriyor ve raporumla beraber zorda olsa alabiliyordum. Yani bir yerde dr eli ile bağımlı olmuş, uyuşturucuya alışmıştım. Benim bunda günahım ne? Madem bu kadar sorunlu bu ilaç, hastayı uayrın daha yolun başında. Ha hasta ağrısın olduğunu, morfin dahi kesmediğini söylüyorda dr lyrica veriyorsa bilmem ki o da hakkı mı, başından savma mı tartışılır. Sağolsun o başhekim bana durumu izah etti ve senin bunu bıraköandan başka çaren yok dedi. İyi ama ben 6 sene bir fiil 600 mg Lyrica kullanmışım, benim için hava ve su kadar önemli olan bu meredi nasıl bırakırım dedim ve bana bazı tavsiyelerde bulundu, kendini oyalayacak uğraşlar bulmalısın dedi. Kısa keseyim. Aradan geçen süre içinde birkaç kez çok büyük badireler atlattığımdan ne gidiyorsun, ne kalıyorsun. Ancak yaşayan bilir. Ve sabah 300,akşam 150 mg, aradan geçen ve kendimi moralli hissettiğimde 2x150 ve sabah 150,akşam 75 mg, daha sonra, sabah 75,akşam 25 mg ve 2 aydır 2x25 mg kadar düşürdüm. Ben şimdi bundan sonra ne yapacağım? Yani, bıraktığımda omirilikten kaynaklı, sinir uçları da yıpranmış ağrım olacak mı? Bu 1. Sorun. 2.sorun ise 2x25 mg sonra bırakayım diyorum ama dr bıraya düştükten sonra 2x25 birşey yapmaz bırakırsın diyor fakat nasıl bırakılacak daha açık ve net bilgi gerekiyor. Hemen mi kesmeliyim yoksa 25 mg düşmeliyim? İlacı bırakınca bir çok oöumsuzluklarla karşılaşabileceğim. Çünkü dozaj düşümlerinde dedim ya her türlü olumsuzlukarı yaşadım biliyorum. Allah düşmanıma vermesin. Bundan sonra bana ne tavsiye edersiniz? Yaşım 60 üzeri. Kısmi felcim azda olsa var hissizlik gibi. Tansiyon ilacı, prostad ve Dyloksia 30 mg kullanıyorum.

Yeni yorum ekle

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.